Percy'nin tuhaf macerası devam ediyor!
Percy, Deniz Tanrısı Poseidon'un oğlu. Yarı Tanrı, yarı melez bir çocuk. Daha çocuk fakat babasının kim olduğunu öğrenmesiyle birlikte hayatı da tamamiyle değişiyor. Gelin bu değişimin ikinci kitabında neler gördüğüme bakalım.
İkinci kitap Melez Kampı'nın sınırlarını koruyan sihirli ağacın zehirlenmesiyle başlıyor. Yani daha ilk sayfadan tehlikelerle dolu bir maceraya başlıyorsunuz. Percy çok genç, ve bu dünyanın hızına, karmaşıklığına yavaş yavaş alışmaya çalışıyor. Ailesine belki de hiç beklemediği şekilde yeni bireyler katılıyor. Kabullenmesi zor kişiler. Diğer taraftan her seferinde düşmanlar çoğalıyor o ise dostlarıyla beraber bunlara karşı koymakta hiç gecikmiyor. Aslında her kitapta biraz daha bu dünyanın tanıdığı olmaya başladığınızı hissediyorsunuz. Çünkü Percy nasıl yabancı ise bizde öyleyiz ve onun gözünden buna tanıklık etmenin keyfi başka. Seride ilerdikçe aksiyon artıyor, hikayenin sürükleyiciliği farklı bir boyut kazanıyor. Ve ben bu akışı çok sevdim. Şimdilik bu kadar. Üçüncü kitap 'Titanların Laneti'ni okumak için sabırsızlanıyorum.
