"Madem ki dünyaya gelmen murat edilmiş, o halde hazırlıklı ol ki acı sana cidden değecektir. Doğduğun anda maruz kalırsın her türlü dokunuşa. Dikkat et ki doğan her bebek ağlar... Dünya dokunur çünkü insana."
"Yeryüzünde ne var ise göklerde de onun karşılığı durur evlat. Doğru dedin...Gök ayna, yer su misalidir, birbirlerinde birbirlerini o kadar çok seyrettiler ki birbirlerine benzediler, birbirlerine ilhak oldular. Vakti geldiğinde, elbiselerimizi üzerimizden çıkardığımız gibi dünyayı bırakır, beka alemine geçeriz. Kimine süslü fistan düşmüştür, kimine sert aba, bazılarına ipek, bazılarına kendir işinden örme hırka, kimininki yerleri süpürür, kimiyse hallince örtüneceği kadarını yüz yıl arasa bulamaz... Dünya, dünya dediğin, işte bir fistandan ibaret. Kaldırıp koyarsın kenara, vakit eriştiğinde; yerden göğe çıkarsın, sudan aynaya geçersin ."
Kim ki sızlanır da ayrılıktan şikayete düşer; bil ki o has insandır. Kaderine yazılmış eksilmeyi farkında olandır...Bu yüzden aşıkları, garipleri, ağlaşanları hor hakir görmemek gerekir. Hayat bana gözyaşına hürmet etmeyi öğretti...