Fosillerden DNA`ya Dört Milyar Yıllık Karnaval

Canlılığın Tarihi

Neil Shubin

Sayfa Sayısına Göre Canlılığın Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Canlılığın Tarihi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Canlılığın Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam ortaya çıktıktan sonra, bütün gezegen milyarlarca yıl boyunca mikrobiyal bir hayvanat bahçesi olarak varlığını sürdürdü. Yaklaşık bir milyar yıl önce tek hücreli mikroorganizmalardan, bedene sahip yaratıklar türedi. İzleyen birkaç yüz milyon yıl içinde denizanasında insana kadar ne varsa hepsinin kökenleri ortaya çıktı. O zamandan bu yana, bir icat diğerine yolu açtıkça canlılar yüzmeyi, uçmayı, düşünmeyi mümkün kılan evrimsel süreçlerden geçtiler.
Sayfa 4 - DomingoKitabı okudu
Hayvanlar, basit yapıdaki atalardan başlayarak okyanus tabanlarında yaşamak, kurak çöllere yerleşmek, en yüksek dağların tepelerinde gelişip serpilmek, hatta Ay’da yürümek üzere evrilmişlerdir.
Sayfa 4 - DomingoKitabı okudu
Reklam
1860'ta akciğerli ve dişli bir başka balık da Avustralya'da keşfedildi. Hava soluyan akciğerli balıklar tek bir yere özgü değildi ve gezegenin dört bir köşesinde yüz milyonlarca yıldır yaşamaktaydılar.
Biyolojik yenilikler hiçbir zaman ilişkilendirildikleri büyük geçiş dönemlerinde ortaya çıkmazlar. Tüyler uçmanın evrimi sırasında ortaya çıkmadığı gibi, akciğer ve kol-bacaklar da karaya geçiş sırasında ortaya çıkmamıştır.
Aristo iki bin yıldan uzun zaman önce yüzlerce salyangoz, balık, kuş ve memeli türü belirlemiş ve tanımlamış, içinde kan barındıran ve barındırmayan hayvanları (sırasıyla enhamia ve anhamia) birbirinden ayırt etmişti. Bu ayrım, kabaca bugün omurgalı ve omurgasız olarak bildiğimiz canlılara karşılık gelir. Gezegenimizde iki tür hayvan barınır: omurgası olanlar ve olmayanlar. İnsanlar, sürüngenler, amfibiler ve balıkların vücutları, sinek ve istiridyelerinkinden temelde farklıdır. Omurgalı mimarisinin özünde von Baer'in balık, amfibi, sürüngen ve kuşlarda gördüğü şey vardır: Bütün omurgalılar, embriyonik gelişimlerinin bir döneminde solungaç yarıklarına, vücuda destek sağlayan kıkırdaktan bir çubuğa ve onun üzerinde seyreden bir sinir kordonuna sahiptirler. Von Baer'den bu yana öğrendiğimiz üzere, bu özelliklerden bir kısmı yetişkin vücudunda örtülü halde ya da kaybolmuş olabilir ama embriyonun belirli bir gelişim aşamasında kendilerini gösterirler. Bu merkezde ortaya çıkan spekülasyon ise omurgalıların atasının bu üç özelliği taşıyan basit solucanımsı bir canlı olduğu yolundadır.
Dedemmm , sen buralara nirden geldin :)
Bütün omurgalıların atası, deniz üzümü gelişiminin erken bir dönemde durdurulması, larva dönemi özelliklerinin sabitlenmesi ve canlının yetişkinliğe bu özelliklerle ulaşmasıyla var olmuştu. Sonuç, deniz üzümü atalarının iribaşına benzeyen bir yetişkindi. Sinir kordonu, bağ dokusu çubuğu ve solungaç yarıklarının serbest yüzen bir canlıda toplanmış olduğu bu yaratık; bütün balıklar, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memelilerin atası olacaktı.
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.