Tam göğsünün üzerinde, yamalı asker ceketinin cebinde, mendili sımsıcak hissediyordu. Görünmez bir ateş yanıyordu sanki orada. Bu mendil ona hem büyük bir sevinç, büyük bir mutluluk veriyordu, hem de kaygılara düşürüyordu. Mirzagül onun aşkına bu mendille cevap vermişti, sevinci bundandı. Ama aynı zamanda bu, bilinmeyen geleceğin, bir bilinmezliğin başlangıcıydı. Kaygı vermesi de bu yüzden...