Cennet Çayırları sözleri ve alıntılarını, Cennet Çayırları kitap alıntılarını, Cennet Çayırları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Besleme ve üreme gibi yalın ihtiyaçların dışında insanoğlunun en çok istediği şey ardında kendinden bir iz bırakmaktır; gerçekten yaşamış olduğunun bir belirtisi belki de. Bu kanıtı insanoğlu ağaç gövdelerinin, taşların, başka insan yaşamlarının üstünde bırakır. Bu köklü istek herkeste vardır. Hela duvarları- na ayıp şeyler yazan oğlan çocuğundan tutun da kendi kişiliğini koca bir ırkın kafasının içine kazıyan Buda'ya kadar... Yaşamak öylesine yalancı ki! Bana kalırsa var olduğumuza hiçbirimiz pek inanamıyoruz; bu yüzden de her gittiğimiz yerde var olduğumuzu kanıtlamaya çalışıp duruyoruz..."
Edward Wicks, Cennet Çayırı'ndaki kır yolunun kenannda ufak, karanlık görünümlü bir evde otururdu. Evin ardında bir şeftali bahçesiyle geniş bir sebze bahçesi vardı. Edward Wicks, şeftali bahçesinin bakımıyla uğraşırken güzel kızıyla karısı da sebze bahçesinde çalışır, fasulyelerle bezelyeleri, turfanda çilekleri
Monterey' de satılmak üzere hazırlarlardı.
Edward Wicks'in esmer, küt bir yüzü, hemen hemen hiç kirpiksiz ufacık gözleri vardı. Kendisi vadinin en kurnaz, en anasının gözü adamı olarak tanımrdı. Çekişerek pazarlık eder, şeftalilerini
komşularınınkilerden üç beş kuruş fazlasına sathğı zaman sevincinden etekleri zil çalardı. At alım satımlarında elinden geldiği zaman, kurallara uygun olarak hile yapardı. Bu iş bilirliği yüzünden çevresinin saygısım kazanmıştı. Gelgelelim ne tuhaftır ki hiç zenginleşmiyordu. Parasını tahvillere yatırdığım söylerdi. Okulun yönetim kurulunun toplantılannda öbür üyelerden çeşitli tahviller konusunda akıl sorar, böylece de çok varlıklıymış gibi bir izlenim yaratırdı. Vadi ahalisinin arasında Çakal Wicks diye anılırdı.
Demek istiyorsun ki su yaşamın tohumudur. Doğanın üç elementinden su, sperm yerine geçer , toprak ana rahmidir, güneş de gelişmeye yön veren , biçim veren güç.