Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çiçeklerin Kültürü

Jack Goody

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çiçeklerin kokusu açıkça onların ilk kullanımlarının önemli bir özelliğiydi, bu kokuları daha uzun bir süre muhafaza etmek ve onları kozmetik amaçlar için, erkeklerden ziyade, kadınlar için mevcut kılmak üzere parfümler imal edildi. Öte yandan, bu kullanım aynı zamanda dinseldi, “parfüm” sözcüğü “duman yoluyla” anlamına gelen Latince -Per fumum- deyiminden türetilmiştir ve yukarıdaki tanrılarla iletişim kurma, hatta duaları ulaştırma anlamı içeriyordu.
Genel olarak daha sivil bir alıcı kitlesine sahip olmakla birlikte, çiçeklerin edebiyattaki kullanımları sanattaki kullanım biçimine paralel gelişti. Dante Divina commedia'da [İlahi Komedya] çiçeklere pek çok gönderme yapmıştı, ama bunlar çoğunlukla dinsel bir bağlamdaydı. Ona göre, Dünyevi Cennet, Fra Angelico ve Benozzo Gozzoli'nin Kitab-ı Mukaddes'e değil Floransa'ya özgü bir biçimi takip eden eserlerinde görülen çiçek bahçelerine benziyordu.
Sayfa 258 - Ayrıntı Yayınları, Ağır Kitaplar, Edebiyatta Çicekler,Cağaloğlu, İstanbul.Kitabı okudu
Reklam
Athenaeus yaptığı bir yorumda şunu da ekler: Sappho kurban töreninde çelenkler takılmasını emreder, "çünkü bir şey çiçeklerle ne kadar çok süslenirse, tanrıların gözünde o denli makbul olur". Roma'da da çiçeklerin dinsel bağlamlarda geniş bir kullanım alanı vardı.
Ayrıntı Yayınları, Ağır Kitaplar, Cağaloğlu, İstanbul.Kitabı okudu
Dindışı bağlamlarda ise, kırmızı gül ilkbaharın ve aşkın işaretiydi; ama aynı zamanda ilahi kurbanın ya da şehidin kanını temsil ediyordu ve dikenlerinden dolayı ölümün de simgesiydi. Hıristiyan şairlere göre, "Meryem'in anneliği tüm cenneti ve dünyayı rahminde, tek bir yuvarlak gülün içinde taşımıştı. Çiçek imgelemi tek bir noktayı vurgulamaktan ziyade kapsayıcı bir nitelikteydi; çünkü Meryem Ana aynı zamanda bir zambak ve menekşe olarak görülüyordu. Öte yandan İsa'nın kendisi de, üzerinde kendi kan lekesi olan kırmızı bir gülle temsil ediliyordu; bir hikâyeye göre bu gülü, bir çelenk içinde, onu sevgide üstün tutan sultanın kızına sunmuştu.
Sayfa 228 - Ayrıntı Yayınları, Ağır Kitaplar, Cağaloğlu, İstanbul.Kitabı okudu
Atina'da filozof Epiküros bahçe oluşturan az sayıda kişiden biriydi ve kurduğu bahçenin felsefe okuluyla bağlantısı vardı.
Sayfa 98 - Ayrıntı Yayınları, Ağır Kitaplar, Cağaloğlu, İstanbul.Kitabı okudu
Shakespeare
“Sen çürümüş bir ağacı buduyorsun… O ağacın tek bir çiçek bile açabilecek hali yok. Shakespeare,  As You Like It)”
Reklam
nahif bir çelişki
Gül, cenazelerde yaygın bir biçimde kullanılmasına rağmen, Roma'da "bir zevk düşkünlüğü ve sefahat sembolü" haline gelmiş olduğu için kısmi bir yok oluş yaşadı. Cenaze bağlamında bile bir gösteriş öğesi, daha iyi değerlendirilebilecek bir kaynağın israfı olarak görülüp eleştirilmekten kurtulamamıştı. Jerome, başka kocaların karılarının tabutları üzerine koydukları menekşeler (violas), güller ve zambaklarla, Pammachius'un Paulina'nın anısını onurlandırmak üzere yaptığı hayır işleri arasındaki karşıtlığın altını çizmişti." Buradaki ahlak dersi açıktı: Böyle müsrif harcamalar yapacağınıza, onları kilise aracıliğıyla başkalarına veriniz. Clement'in çiçeklerin kullanımına tamamen karşı olduğu söylenemez; ama onlar sadece gereksinimler için kullanılmalı, lüks uğruna heba edilmemelidir; gereksinimler sağlıkla ilgili olduğu için, çiçeklerin tedavi amaçlı kullanımı teşvik edilmelidir." Çiçeklerden açık havada çimenliklerde keyif alınabilir; ama kapalı mekânlarda çelenk giymek "ince düşünceli insanların" yapacağı şey değildir." Dolayısıyla çiçeklerden yapılma taçlar doğal değildiler ve bir lüks olarak görülüyorlardı; ama hepsinden ziyade putlarla özdeşleştiriliyorlardı ve evlerin içine sokulmamalıydılar. Öte yandan, ölüleri ve tanrısal varlıkları etkileme aracı olarak reddedilen çiçeklerin, süsleme amaçlı kullanılmaları kabul edilebilirdi.
Sayfa 140 - Ayrıntı Yayınları, Ağır Kitaplar, Cağaloğlu, İstanbul.Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.