Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nefse Karşı Savaş

Cihad-ı Ekber

İmam Humeyni

Cihad-ı Ekber Sözleri ve Alıntıları

Cihad-ı Ekber sözleri ve alıntılarını, Cihad-ı Ekber kitap alıntılarını, Cihad-ı Ekber en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanoğlu, Allah’ın en şaşırtıcı ve en karmaşık yaratığıdır.
Sayfa 7
Psikolojik hastalıkların acısı olsaydı şükretmek gerekirdi, çünkü insanı tedaviye sevk ederdi bu. Ama ne yazık ki bu hastalıkların acısı yoktur. Gurur ve bencillik hastalığı acısızdır, diğer günahlar da öyledir. Hiçbir acı hissettirmeksizin kalbi ve ruhu çürütüverir. Bu hastalıkların acısı olmadığı gibi görünüşte tatlıdır da. Gıybet sohbetleri mesela bir hayli koyu ve tatlıdır. Bütün günahların kökü olan nefsine düşkünlük ve dünyaya düşkünlük zevk vericidir aynı zamanda...
Reklam
Muaviye de epey bir sürü reis oldu, ama kendisi için lanet ve nefret toplayıp ahiret azabı kazanmaktan başka bir sonuç elde edemedi.
Bəlli və müqəddəs bir hədəfi olmayan bütün anlaşılmazlıqların dünyəvi bir kökü vardır və əgər sizin aranızda da belə ixtilaflar varsa, dünya sevgisini içinizdən atmadığınız üçündür. (Bu cümlə haqqında çox düşünək)
Sayfa 31
Ilahi akıbetlerden kurtulmak, o dehşetli akabelerden sıyrılmak ve cehennem ateşinden yakayı kurtarmak kolayca mümkün mü olacaktır sanıyorsunuz? Mutahhar imamların ağlayışları ve İmam seccad'ın inleyişlerinin öğretme amacıyla olduğunu ve böyle yaparak başkalarına Allah'a nasıl yakarılması gerektiğini öğretmek istediğini mi sanıyorsunuz siz? Sahip oldukları onca Yüce makam ve Allah indindeki o büyük derecelerine rağmen yine de Allah korkusuyla ağlıyordu onlar. Önlerinde bulunan ve kat etmeleri gereken yolun ne kadar çetin ve tehlikeli olduğunu biliyorlardı çünkü. Zorluklardan, çetinliklerden bir tarafı dünya diğer tarafa ahiret olan ve cehennemden geçen sırattan geçmenin zorluklarından haberdardı onlar, kabir berzah ve kıyamet alemleriyle bunların korkunca akabelerini biliyorlardı bu nedenledir ki hiçbir zaman rahat edemediler ve daima ahiretin şiddetli cezalandırmalarından Allah'a sığındılar.
Reklam
Kimi zaman Asi ve Günahkar insan Haktan uzaklaşma ve fazla günah işlemine neticesinde Karanlığa ve cehaleti öylesine hesaplanmaktadır ki, şeytanın vesvesesine bile gerek kalmamaktadır artık, bizzat kendisi şeytanın rengine bürünüvermektedir.
Fıkıh ve usul ilimlerini öğrenmek için bir üstad ve öğretmene ihtiyaç varken ve bunun için ille de ders ve müzakere gerekiyorken; dünyada bütün bilm ve teknikler için öğretmen ve eğitimci lazımken ve hiç kimse kendi başına -bir eğitimle- herangi bir dalda uzman olamazken; nasıl oluyor da ilimlerin en önemlisi ve kritiği olan ve peygamberlerin peygamberlikle görevlendiriliş nedenini teşkil eden manaviyat ve ahlak ilimleri için belli bir eğitim ve öğretime, bir üstad ve öğretene gerek duyulmuyor , nasıl oluyor da bunun -maneviyat ve ahlak-kendiliğinden elde edilebileceği düşünülebiliyor?!
Sayfa 24
Alimlere Hitaben
Sizin ağır vazifeleriniz var. Dini ilmiye medreselerinde üzerinize düşen vazifeyi yerine getirmez, kendinizi düzeltip ıslah etmeye çalışmaz ve birkaç deyimi öğrenmeye çalışmaktan başka bir şey yapmayıp usul ve fıkıhtan başka şeyle meşgul olmazsanız gelecekte Allah göstermesin İslam ve İslam toplumu için zararlı olursunuz, bu durumda maazallah insanların sapmasına sebebiyet vermeniz de mümkündür. Sizin yakışıksız davranış, tavır ve tutumunuz neticesinde birisi yolunu yitirir de İslamdan dönecek olursa günahların en büyüğünü işlemiş olursunuz, bu durumda tevbenizin kabulü zordur... Sizin mesuliyetiniz çok ağırdır... Size vazife olan şeyler, avam halkın vazifelerinden çok farklıdır; nitekim alalade bir insan için mübah olan nice şeyler vardır ki sizin için hiç de caiz değildir. Hatta size haram bile olabilir.
Reklam
Cehennemden sönük olarak geçtik” buyrulmuyor mu? (Meryem71). İnsanoğlu kendi yapıp ettikleriyle alev çıkarıp ateş tutuşturmazsa, cehennem sönüktür; zaten şu tabiatın batını cehennemdir, tabiate eğilim duymak cehenneme eğilim duymaktır.
medrese öğrencilerine tavsiye
Bugün bu dini ilmiye medreselerinde tahsil eden ve yarın toplumun liderlik ve hidayetini üstlenmek isteyen Sizler; yegane görevinizin bir avuç terim ve kelime öğrenmek olduğunu zannetmeyin sizin başka vazifelerinizde var bu ilmiye medreselerinde kendinizi öyle eğitip yetiştirmelisiniz ki, bir şehir veya köye din adamı olarak gittiğinizde oranın ahalisini Hidayet edip düzeltebilesiniz, halkı düzeltip İslam'ı ahlak Emir ve adabı çerçevesinde onları yetiştire bilmeniz için fıkıh merkezinden giden sizlerin ahlaken düzelmiş ve gereğince yetişmiş olması beklenir. Ama Allah korusun ilim merkezinde olduğunuz halde kendinizi düzeltip ıslah etmez ve maneviyat sahibi olamazsanız gittiğiniz yerde Allah korusun insanları saptırır, onların İslam'a ve İslam din adamlarına karşı kötümser olmalarına sebebiyet vermiş olursunuz.
Allah için adım atacak olursanız, kalpleri değiştirici olan Allah Teala insanların kalplerini size doğru yönetir.
Bilinçli, ve uyanık olmalısınız! "Benim dini vazifem böyle icabediyor, benim şer'i görevim böyle gerektiriyor..." gibi laflarla kendinizi oyuna getirmeyin. Bazen bizzat şeytan insana bazı görevler ve vazifeler gösterir; bazen nefsani istekler ve arzular "dini vazife" adıyla insana bazı şeyler yaptırır.
Sayfa 32
Nefesinizi artıb terbiye etmek, kendinizi yetiştirip ahlakınızı sağlamlaştırmak için belli bir program yapmalısınız, kendinize belli bir ahlak hocası seçin, vaaz ve hitabe toplantıları tertipleyin, öğüt ve nasihat toplantıları düzenleyin. İnsanın kendi başına ve kendiliğinden nefsinin ıslahı ve terbiyesi mümkün değildir.
Sayfa 24
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.