Çıkmazdaki Kadın

Şükrü Uyar

Sayfa Sayısına Göre Çıkmazdaki Kadın Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Çıkmazdaki Kadın sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Çıkmazdaki Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortalıkta ellerinde benzin bidonuyla dolaşan ve bazıları maskeli on binlerce saldırgandan başka kimseler yoktu. Güvenlik güçleri henüz ortalıkta görünmüyorlardı.
Sayfa 18 - Kerasus yayınları
Malatya’daki olaylar, Maraş’taki olayların bir devamıydı. Tüm bunlar tamamen rastlantısal bir durumdan ibaret değildi. Dönemin Başbakanı Ecevit, ülkede kutuplaşmayı körüklemek isteyen birtakım güçlerin ve örgütlerin bu yaşananlarda önemli payının olduğunu söylüyordu.
Sayfa 21 - Kerasus yayınları
Reklam
İkbal’in hastalığı daha da ilerleyince abisi ve yengesi onu bir gün doktora götürdü. Göğüs filmi çekildi, kan tahlilleri yapıldı. Sonuçlar çıktığında durum içler acısıydı. Kanda sedimantasyon yüksekti, lokosit artmış, filmde ise sağ akciğe¬rinin iki lobu tamamen yara içindeydi. Bu acı gerçek maalesef veremdi.
Sayfa 23 - Kerasus Yayınları
Okulun yemekhanesinde düzenlenen diploma töreni unutulmayacak kadar güzel geçmişti. Mezun olan bütün hemşire adayları, ilk defa kutsal görevi temsil eden bembeyaz ve tertemiz formalarını giyinmiş, diplomalarını almak için adeta beyaz melekler ordusu gibi yan yana dizilmişlerdi. Hepsinin kalbi aynı anda atıyor, heyecandan yerlerinde duramıyorlardı.
Sayfa 26 - Kerasus Yayınları
İkbal genç delikanlıya hastane bahçesindeki banklardan birine oturabileceklerini söyledi. Kısa bir tanışma faslından sonra da İkbal, işe dönmesi gerektiğini söyleyerek oradan ayrıldı. Ancak bu ziyaretler hemen hemen her hafta sonu devam etti. Her defasında aynı yerde oturuyor, kısa bir görüş¬meden sonra da hemen kalkıyorlardı. Yine bir görüşme sırasında sohbet ederlerken Ahmet, İkbal’e kendisinden hoşlandığını, kendisiyle arkadaş olmak istediğini ve niyetinin de ileride evlenmek olduğunu söyledi. Böyle bir teklifi İkbal doğrusu hiç beklemiyordu. Duyguları bir anda karışıvermişti...
Sayfa 31 - Kerasus Yayınları
Halime ve Hatice, Doğuluları kuyruklu olarak biliyorlardı; tabi ki gerçek bu değildi. Ayrıca şiveli konuşmalarıyla da alay etmişlerdi. Oysa Doğulular da insandı ve sadece dilleri farklıydı. Genellikle Kürtçe konuştukları için Türkçeyi ancak okul sıralarında öğrenirlerdi. Hal böyle olunca da konuşmaları biraz şiveli olurdu. Olaya biraz da bu açıdan bakmak gerekirdi, ancak Halime ile Hatice bunu yapmamıştı. Alay ettikleri insanları tanımak için bir kitap dahi karıştırmamışlardı. Eğer karıştırmış olsalardı zaten böyle konuşmazlardı
Sayfa 33 - Kerasus yayınları
Reklam
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.