Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çıkmazdaki Kadın

Şükrü Uyar

Çıkmazdaki Kadın Sözleri ve Alıntıları

Çıkmazdaki Kadın sözleri ve alıntılarını, Çıkmazdaki Kadın kitap alıntılarını, Çıkmazdaki Kadın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Otobüs hareket edip terminalden çıkmaya başladığında İkbal sanki bir parçasını geride bırakır gibiydi. Kısa zamanda edindiği arkadaşlıkları ve çok sevdiği aşkını arkasında bırakıp gidiyordu. Daha dört ay önce ne korkularla ve endişelerle geldiği bu kentten şimdi de gözleri ıslak, bir daha dönmemek üzere ayrılıyordu...
Sayfa 34 - Kerasus Yayınları
İkbal, Ahmet’ten ayrıldığında ve kendisiyle her baş başa kaldığında teselliyi şiirlerde aramıştı. Okuduğu bir şiirin özellikle bir bölümü kendisini çok etkilemişti ve şiirin o bölümü dudaklarından şimdi dökülmeye başlıyordu. “Dalıp git anılara hiç korkmadan! Yeri gelirse ağlayıver, çekinme! Vur kendini gece yarısı vakitlerinde! Gerekirse kendi cenazeni kaldır; Kimseler duymadan, görmeden…”
Sayfa 181 - Kerasus Yayınları
Reklam
"Hayat kimisine göre tozpembe kimisine göre siyahtan ibarettir."
Bugün düşündüğünde İkbal, daha iyi anlıyordu babasını. Hasta haliyle her şeylerine koşan, kimselere muhtaç olma-sınlar diye hastalığına bile aldırış etmeden orada burada en ağır işlerde çalışan bir babaydı kendisi. Önceleri ayakkabı tamiratıyla uğraşıyordu, ancak bu işin kendisine fazla kazan-dırmadığını görünce bu defa gücünü aşan ağır işlerde çalış-maya başlamıştı. Bu ağır işlerde çalışması onun hastalığını daha da ilerletmişti. Ancak kendisi hastalığıyla kafa tutuyor, hatta iş dönüşü karısına ev işlerinde yardımcı bile oluyordu.
Sayfa 6 - Kerasus yayınları
İkbal’in başka bir arkadaşının söyledikleri de İkbal’i iyice korkutmuştu. Arkadaşı, birkaç gün önce belinde silahla birisinin hastaneye gelerek kendilerini sorduğunu söylemişti Harun’a. Bunu duyduğunda İkbal tir tir titremeye başlamıştı. Bu gelen kişi askerden yeni dönen Zeki abisi olmalıydı. Çünkü yapılan tarifler onu anlatıyordu. Acaba gerçek miydi yoksa Harun’un bir yalanı mıydı? İlk defa yalan olmasını istemişti.
Sayfa 86 - Kerasus yayınları
İkbal ve Ahmet, hastane bahçesinden öylece yan yana yürüyerek çıktılar. Oysa her ikisi de birbirini çok özlemiş, birbirlerine sokulmak için gün saymışlardı. Ancak nedense her ikisi de buna cesaret edememişti. Birbirlerini sevmelerine rağmen hala aralarında birbirlerine geçişi engelleyen kalınca duvarları vardı.
Kerasus Yayınları
Reklam
Güneş ışınları İkbal’in odasına süzüldüğünde İkbal hala uyuyordu. Güneş ışınları yüzüne vurunca birden uyanıverdi ve hemen başucundaki saate baktı. Henüz Ahmet’i görmek için erkendi, ancak o bir an önce sevgilisini görmek için sabırsızlanıyordu...
Sayfa 39 - Kerasus Yayınları
İkbal, kendi ayakları üzerinde durmak için okumanın artık tek çare olduğunu biliyordu. Annesinin ve ablasının kaderini yaşamaması gerektiğinin de farkındaydı artık.
Sayfa 9 - Kerasus Yayınları
TANITIM
Adı İkbal… Daha yolun başında… O, beyazlar içinde bir hemşire, hayatı tanımaya çalışan genç bir kız. Hayat önüne birçok zorluk çıkartacak ve İkbal bu zorluklara göğüs germeyi acaba ne kadar başaracak?
Kerasus Yayınları
İkbal daha küçük yaşta bilinçsizce evlendirilen ablası ve kız kardeşinin kaderlerini yaşamak istemiyordu. Onlar için bir şeyler yapamıyordu, ancak kendisi için bir şeyler yapması gerektiği düşüncesi her geçen gün daha da netleşiyordu kafasında. Kurtuluşun okumakta olduğunu biliyordu. Ama nasıl olacaktı bu? Ya annesine isyan bayrağını çekip “Ben okumak istiyorum, evlenmek istemiyorum!” diyecekti, ya da oturup kendi kaderine razı olan bir gelin gibi hem ağlayacak hem de kocaya gidecekti. Ancak ne olursa olsun orada annesiyle aynı evde kalmaması gerektiği düşüncesi daha ağır basmıştı.
Sayfa 8 - Kerasus yayınları
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.