Aylardır bir kalp kırıklığı ile baş başa olan Güneş Atay'ın tekdüze günleri, çok sevdiği ve birlikte çalışmak istediği tiyatro grubu Çimen'le bir araya gelmesiyle yön değiştirir. İlk gençlik yıllarından beri bu grubun bir parçası olmanın hayalini kuran genç kadın, özlemini çektiği sahnelere hayranı olduğu ekiple dönmenin heyecanı içindedir. Ancak onu sadece heyecanla beklediği sahne deneyimi değil; yalnızca sahnede gördüğü, yaralarını saklayan bir aile de beklemektedir.
Spoiler olabilecek birkaç cümle mevcuttur.
"Bazı öyküler ölmez, sonsuza dek yaşardı...."
Uhh! Sıcağı sıcağına geldim buraya. Henüz önümde son sayfası açık, ayracı ve post-itleri koltuğun üzerinde dağılmış dururken söylemek istediğim birkaç şey var.
Böylesi akıcı, anlaşılır, sade bir dil ile karşılaşacağımı bilmeden başladım
ÇİMEN #kitapyorumu
"Masalları, birçok insanın saçma bulduğunu biliyorum ama bence haklı oldukları bir nokta var... Ben de aşkın ve öpücüklerin, iyileştirici bir gücü olduğuna inanıyorum."
...
"Seni ilk gördüğüm an çıkıp gitmiyor aklımdan. Uzun zamandır aklımdan çıkıp gitmeyen kötü anıların yerini alıyorsun, bir sihirbaz
Zor bir dönemden geçen Güneş, hayatının yönünü en büyük tutkusu olan tiyatro sahnelerine doğru çevirmeye karar vermişti. Hedefinde ise en sevdiği tiyatro topluluğu olan “Çimen”le birlikte çalışmak vardı. Bu uğurda, kötü bir şekilde ayrıldığı eski nişanlısı Yağız’dan bile destek almaktan çekinmemiş ve bu sayede Çimen grubuyla bir görüşme yapmıştı.