Buğulanan cama bir oda çiziyorum. Yanımda oturan adamın “delikanlı” demesiyle, gözlerimi yumup kendimi kapatıyorum dünyaya. Odamın halini, annemin hazırladığı kahvaltının kokusunu düşünüyorum. Bir koku nasıl düşünülür demeyin, bazen bir koku, bir resimden daha nettir..