Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cinselliğe Dair Vazgeçmemiz Gereken 100 Efsane

Bülent Somay

En Eski Cinselliğe Dair Vazgeçmemiz Gereken 100 Efsane Sözleri ve Alıntıları

En Eski Cinselliğe Dair Vazgeçmemiz Gereken 100 Efsane sözleri ve alıntılarını, en eski Cinselliğe Dair Vazgeçmemiz Gereken 100 Efsane kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşağı yukarı dört bin yıl öncesine ait bir Mısır papirüsünde, timsah tezeğinin doğum kontrolü için nasıl kullanılacağı anlatılıyordu.
Sayfa 21 - Ağaçkakan Yayınları
Latincede sexus, bölmek, ikiye bölmek anlamına gelen secare'den türer. Bölüm, "seksiyon" anlamına gelen sectio da öyle.
Sayfa 31 - Ağaçkakan Yayınları
Reklam
"Benim bedenim, benim kararım!" sloganı geçen yüzyılın ve bu yüzyılın en önemli insan hakkı sloganlarından biridir. Kadının kendi bedeni üzerindeki hakkını tartışmaya kalkan hiçbir ülke ya da hiçbir kişi veya kuruluş, insan haklarından yararlanmaya mezun sayılmamalıdır.
Sayfa 47 - Ağaçkakan Yayınları
Ünlü Türkçü yazar Zeki Velidi Togan 1930'larda Stalin tarafından SSCB'den sürüldüğünde Viyana'ya (Berggase 19. numaraya) yerleşir. Tesadüf bu ya, burası da Freud'un yaşadığı apartmandır. Böylece Togan Freud'un üst katında yaşamaya başlar. Takunyalarıyla üstadın kafasını şişirdiği için aralarında (kapıcının aracı olduğu) bir diyalog başlar, derken bir gün buluşurlar. Freud'dan tek satır okumamış, ama "Ermeni bir öğrenciden onun teorisi hakkında bir şeyler duymuş" olan Togan, bu sohbette ona "ayar vermeye" kalkar. Teorilerinin "ilginç" olduğunu, ancak Şark için, hele Türkler için hiçbir geçerliliği olmadığını iddia eder. Bu anlattıklarım Togan'ın anılarında aynen var. Üstelik Togan bu konuşmadan sonra aslında şair olan annesinin bir şiirini hatırlıyor ve o şiirdeki erotik alt-metni ilk kez fark ettiğini söylüyor. Şimdi kendinizi Freud'un yerine koyun: Siz aşağıda analiz yapmaya çalışırken tahta takunyalarıyla tangır tungur tepenizde yürüyen adam, size "Biz Türklerde anne kutsaldır." diyerek, Oidipus Kompleksi açıklamanızın geçersiz olduğunu söylüyor. Diyelim siz de Türkiye'de buunmuş başka birinden, Türklerin en sevdikleri yemin biçiminin "Anam avradım olsun ki!" olduğunu duymuşsunuz. Gülmekten yerlere yuvarlanmaz mıydınız? Freud nazik adam tabii. Kibarca başını sallamakla yetinmiş.
Sayfa 73 - Ağaçkakan Yayınları
Tekeşlilik, özel mülkiyetin sürekliliğinin güvencesi olarak ortaya çıktı. Ama hangi tekeşlilik? Erkeğin tek eşliliği bu denklemde herhangi bir yer işgal etmiyor. Ancak bir açıdan gerekli görülebilir: Kadınların tümünün zorunlu tekeşliliğe mahkum edildiği bir dünyada, erkeklerin tekeşliliği "zorunlu" kılınmayabilir belki ama kaçınılmaz bir yan üründür. (...) Bu yasaklar yürürlükteyken erkekler de tekeşli olurlar ister istemez. Tam da bu yüzden insan erkekleri o eşsiz dehalarını bir kere daha çalıştırmışlar ve müthiş bir buluşla, fahişelikle karşımıza çıkmışlardır. Kadınların küçük bir kısmını bir yana ayırırız ve onları her gün sayısız erkekle cinsel ilişkiye sokarız. Böylece hem "namuslu" kadınların (karılarımızın) iffetlerine halel gelmez, hem de biz tekeşlilik belasından kurtulmuş oluruz. Namus ve ahlakın bekçileri, fahişeliğin de mucitleridir. Biri olmadan öteki de olmaz.
Sayfa 97 - Ağaçkakan Yayınları
Ama Fransızcada iki de "onlar" var: Elle (dişil) ve ils (eril). Diyeceksiniz ki kalabalık bir insan topluluğunun eril mi dişil mi olduğunu masıl anlayacağız? Fransızlar buna çok güzel bir çözüm bulmuşlar. Bir topluluğun tüm üyeleri kadınsa, o topluluk elle oluyor. Ama toplulukta tek bir erkek bile varsa (ve geri kalan diyelim yüze elli kişi kadınsa), o topluluk ils oluyor. Bir tek erkek, tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi, yanındaki herkesi erkekleştiriyor.
Sayfa 109 - Ağaçkakan Yayınları
Reklam
Yetişkin bir erkek beyni ortalama 1345 gram, yetişkin bir kadın beyni ise ortalama 1222 gram. Ama galiba "Boyu değil işlevi önemli" efsanesi burada gerçekten de geçerli, yoksa denizlere İspermeçet balinaları (beyinleri sekiz kilo), karalara da filler (beyinleri beş kilo) hükmederdi.
Sayfa 119 - Ağaçkakan Yayınları
Bir de bunun öncesinde, dişileri başka bir erkekle değil de bizimle çiftleşmeye ikna etmek için yapılan ayinler vardır: Kuyruğunun renklerini göstermek, şakımak, dans etmek, daireler çizerek uçmak, ulumak filan gibi. İnsan erkekleri de buna benzer şeyler yaparlar: Espri yapmak, içki ısmarlamak, kokular sürünmek, anne babasına hediyeler almak, arabasını göstermek filan gibi. Ama hayvanlar aleminde "ön sevişme" yoktur. Çünkü hayvanlar sevişmez, çiftleşirler. İnsanlar ise önüyle sonuyla, çiftleşme olsun olmasın sevişmeyi öğrendiklerinde "insan" diye anılmayı hak ederler.
Sayfa 129 - Ağaçkakan Yayınları
Cinsel ilişkiden haz alan ve bunu gösteren bir kadın mısınız? Yandınız. Çünkü kocanızın / partnerinizin hayal gücünü tetiklediniz bir kere. Adamcağız sizi başka erkeklerle de aynı hazzı (hatta daha fazlasını) alırken hayal etmeye başlayacak, bunu engellemek için elinden geleni ardına koymayacak. Bu engellemenin varacağı yeri de biliyoruz: Tüm diğer erkekleri devreden çıkarmak mümkün olmayacağına göre, en iyisi sizi öldürüp rahat etmek. Başka kültürlerde "kadın sünneti" diye bir şey icat edilmiş; kadının haz almaya yarayan bölgelerini kesip çıkarmak yani. Ama "medeni" toplumlarda buna iyi gözle bakmıyoruz artık. Öldürüp kurtuluyoruz.
Sayfa 151 - Ağaçkakan Yayınları
Kızını kendi halinde bırakırsan ya davulcuya varır ya da zurnacıya
"Kızımız"dan bahsederken yaşadığımız en büyük dehşetin ne olduğunu bir kez daha görüyoruz. Önemli olan damat adayının mesleğinden ya da gelir düzeyinden ziyade, "özgürlük". Davulcu ve zurnacı özgürlüğü, belirli bir cemaate, köye ya da topluluğa, devlete ya da kuruluşa bağlı olmamayı temsil ediyorlar. Kızımızın bir çulsuzla evlenmesine, bir dayakçıya varmasına, bir kuluçka makinesi olarak kullanılmasına razı olabiliriz. Ama iş özgürlüğe varırsa... Orada biraz durun bakalım.
Sayfa 185 - Ağaçkakan Yayınları
Reklam
Ataerkillik neredeyse tecavüz de oradadır.
Sayfa 229 - Ağaçkakan Yayınları
Tecavüzü, Dayağı, Şiddeti Üreten Ataerkil-Dinci-Sınıflı Toplumdur
Kısacası sorun ne çocukları doyulmaz bir iştahla arzulayan "sapıklarda", ne cinsel arzusu tepeye vurup dayanılmaz hale gelmiş "tecavüzcülerde", ne de aşkından Mecnun olarak her kötülüğü yapabilen meczuplarda. Sorun, insanlık/uygarlık tarihinin başından beri ayrıştıran, ezen, sömüren bir mülkiyet rejiminin sürekliliğini sağlamak için cinselliği önce üremeye tabi kılan sonra bu tabiiyeti yüceltmek için cinselliğe hak ettiğinden kat kat fazla bir anlam ve önem atfeden bizlerde, hepimizde, "normallerde".
Sayfa 16 - AğaçkakanKitabı okudu
Halt ederler
Sözünde durmayı bilmeyen, Kendine güveni sıfıra yakın, karar veremeyen, verdiğinde de arkasında duramayan erkekler, bunları "sertlikle" ikame etmeye çalışır, kadınların kendilerinden beklediği şeyin bundan ibaret olduğunu zannederler.
Sayfa 187 - AğaçkakanKitabı okudu
Tecavüzcü hastadır
Değildir hepimiz gibi her erkek gibi normaldir Tam da bu nedenle her erkek potansiyel bir tecavüzcüdür. Bahanelerimiz farklı olabilir: "Abazandım"; "Kendi kaşındı"; "Naz yapıyor sandım", "Sarhoştum," "Başta o da istiyordu", Zaten Ermeni / Kürt / Boşnak / Japon / Gavur / Alevi / Ezidi / Gayrimüslim" Nedenleriniz de farklı olabilir. Arkadaş / Mahalle baskısı, kendini kanıtlama ihtiyacı, erkekliğinden emin olamama, "Ya şu anda vazgeçersem de sonradan arkamdan dalga geçilirse," kuşkusu, yanına kalacağına dair salakça bir özgüven, kadının zaten tecavüz edilmeyi istediğine inanma, öfke, intikam, etnik temizlik, "Kâfirin kadını bana helaldir", imanı... Nedenlerden bahanelere giden yol ise kişiye göre değişebilir. Ancak bu yolların hiçbiri patolojik değildir tecavüzcü normaldir.
Sayfa 205 - AğaçkakanKitabı okudu
Hayda...
(21) Oidipus annesine âşıktı (babasından da nefret ediyordu) Bu iftirayı Oidipus’a kim attıysa, Allahından bulsun. Oidipus annesi (sandığı) Merope’ye âşık filan olmadı. Babası (sandığı) Polibus’tan ise asla nefret etmedi. Hattâ ikisini de (son derece ulvi duygularla) o kadar çok seviyordu ki, Delphi kâhinesi kendisine “Babanı öldürecek, annenle evleneceksin,” dediği zaman, bu kaderden kaçmak için evini barkını terk ederek yollara düştü
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.