#grishaverse #seriyorumu
Seri genel olarak Alina-Malyen aşkını anlatsa da aralarinda tutkulu bir ask göremedim. Diyalogları çok sıkıcıydı. İkisi de başkalarına meyilliydi. Ama ne hikmetse birbirlerinden de vazgeçemediler. Alina, Güneşin elcisi olup nasıl bu kadar pasif ve saf olabildi anlamış değilim. Üstelik karşısında Karanlıklar Efendisi (Darkling) gibi karizmatik, etkileyici, sınırsız güce sahip bir karakter varken hata üstüne hata yapması sinirlerimi bozdu. Kendimi Darkling'i tutarken buldum. Sahneleri az olmasına rağmen seriyi okumamin tek nedeni oydu. Kötü karakter olmasina rağmen insani yanları ve tutkusu bana fazlasıyla geçti. Alina ile ne zaman biraraya gelseler ortalık alev aldı. Bunun dışında yazar Nikolai gibi kurnaz ve esprili bir karakter yaratarak baş karakterlerin pasifligini örtmeye çalışmış. Ama yan karakterlerin ana karakterleri geride bırakması hosuma gitmedi. Hele ki serinin sonu çok saçmaydı. Grishaverse evrenini çok sevsem de daha güzel bir şekilde yansitilabilirdi. Eksik kalan hatta tezat bulduğum kısımlar oldu. Ortalama bir seriydi. Ben Barnes'in muhteşem Darkling oyunculuğunu izlemesem kitaplari almazdım muhtemelen. Kara yağız delikanlim, üzümlü kekim bunu haketmedi. Ona reva görülen sonu hala kabullenemiyorum. Dizi de böyle ilerleyecekse nasil izleyeceğim bilmiyorum. Senaryoyu iyileştirip gönlümüzü alırlar umarım.