Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yılanlı Kuyudan Notlar

Damlaya Damlaya

Salih Mirzabeyoğlu

Damlaya Damlaya Gönderileri

Damlaya Damlaya kitaplarını, Damlaya Damlaya sözleri ve alıntılarını, Damlaya Damlaya yazarlarını, Damlaya Damlaya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Harika
Müspet ilim, eşyayı istismar payım. İrademin zaptı içinde olan. "İlim her şeyi çözecektir"; buna denir ki iman. Kendi şuur seviyesindeki ölçüye imân, hiç de farklı değil, ilkelin yonttuğuna taptığından. Hele tekniği yüceltme, şekil olarak da aynı; hani çağdaş medeniyetten bahsedişlerindeki kasıt filan. İki şuur, iki şuur verimi, verimi kadir-i mutlak sayma; iki putperest.
Sayfa 253 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
Eğer yükleyemiyorsan nefsine, hâlihazırdan fazlasını, ayıbı açıkta maymundan nedir farkın? Sakın ola ki bahsetmeyesin, mücadele etmekten; bayrak yükselmek için, ilâve fedakarlık ister nefsimizden!
Sayfa 256 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
Reklam
Arayıp da bulamadığınız ne varsa, İslâm'da. Küffara karşı iddiamız bu mudur? Madem ki iddiamız budur ve doğrudur, meseleler içinde göstermeli. Tekerlemenin ne faydası var?
Sayfa 232 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
Sen sen ol, sohbetin ruhunu öldürüyorsa sohbetten, kaçın. Örgütlenme şuuru ve örgütlenme derecesini kıran örgütten, kaçın. Fikrin ifadesi değilse eylem, kaçın. Sanki bunlar, hastayı öldüren doktor. Hikmet paralamaya ne lüzum... İşte ölçü: -"Ahmaktan kaçınınız!"
Sayfa 212 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
[...] bir yazıda kendi kendimizle imtihan halinde olduğumuz için, mütemadiyen yazarız, beğenmeyip çizeriz... Burada farkında olmadığımız şeyler oluyor hayatımızda; içimizde bir şey pişiyor, biz farkında olmuyoruz... Pişiyor, pişiyor ve birden küçük bir detay gibi görünen bir vesile ile patlayıveriyor!..
Sayfa 95 - 2. Baskı, 1997, Andre Gide'denKitabı okudu
Seyircinin Mutlak Mağlubiyeti
Seyirci hiçbir zaman kazanıcı olamaz. Düzen güçleriyle karşı karşıya gelmemek için kanuni haklarını bile doğru dürüst kullanmayan ve taraflar arasındaki silahlı mücadele dahil- ilişkilerde, kendisi taraf olma şartlarını yerine getirmeksizin düzen güçlerine "yağ çekmek"le vakit geçirenler ve böylece sempati topladığını sananlar, sahadaki takım oyuncularının sadece diğerine transfer olduğunu, seyircinin de değerlendirilen unsur olarak olduğu yerde kaldığını anlamalıdır.
Sayfa 92 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
Reklam
İbda Düşüncesinin Özü
Birincisi; yıkmaya yoksa gönlün, yapmaya yok demektir. Bu kadar basit! İkincisi; yıkarken yapılır, aklın erse anlarsın, düzen değişikliğinden yana işler. Üçüncüsü, birin birincisi; her dünya görüşü ayrı bir dildir eşya ve hadiselere bakışta. Bunu anla! Dördüncüsü; eleştiri... Dil böyle güzelleşir dudaklarımızda; ve bilmeyen böyle tanır, bilmediği bir yana, bilmediğini! Yapma hazırlığınla, ne varsa yık, eğri büğrü; fikir, sanat, toplum ve söylemem 146-147'ye gireni. Yıkma niyetiniz yoksa birbirinizin gecekondusunu, yapma niyetiniz yok demektir sarayı! Ortada doğsun benim kasırgam: Zararı yok, rüzgâr rüzgârla çarpışsın, benim sözüm benden olanın sözüyle. Bana en uzak olanı yalasın bu kasırga. Benim dilimi konuşanlar arasında kalırsa çocuk -ki zâhir toplum-, gavurca mı öğrenir, benim dilimi mi yoksa? Bu ön safhadır. Unutma! Dünya görüşü bestedir; önünde sazınla oturacağın nota. Akordsuz sesler toplamı değil! Anladın mı be adam!
Sayfa 93 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
Her üç beş senede, ayrı ayrı eser notlarım, arşiv niyetine biriktirdiklerim, yele gitti; bazen fare ufaladı, bazen rutubet, bazen de yer açma zarureti, buradan oraya taşınma, falan, filân. Tam 46 yaşımda nisbeten ferah bir mekâna kavuştum ve yele gitmeyenleri şurdan burdan çıkarıp göz gezdirme imkânı buldum...
Sayfa 99 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
Kiminin başında hasret… Kimin başında gurbet… Kiminin içinde gayret… Hepsine öğüt verdiler:Sabret! Yürüdüler menzile, öldüler… Hepsinde hayret!…
Hatıralar geçmişin işaret taşlarıdır.insan hatıralarının zenginliğince yaşamış demektir.
Reklam
Tarih Yalnız hayatı saklamayı anlar, üremez. Bu yüzden boyuna aşanın değerini azaltır.
Hayat, mahiyeti ve yapısı gereği, bir gelişmedir; bu sebeple sıkı bir denetim altında olamaz veya önceden belirlenemez. Hayat alanında ancak sevgi, uyarma, örnek gibi hayat güçleriyle etki sağlayabilir. Hayat ancak tek tek örnekleriyle, bir fertte, bir kuşta, bir çiçekte idrak edilebilir. “Kitlelerin hayatı” diye, tek bir Vahit belirten bir hayat yoktur.
… kendi kendini tanımaya bak; saf idrakın hudutsuzluk kapısını aç!..
343 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.