Deli Gönlüm kitaplarını, Deli Gönlüm sözleri ve alıntılarını, Deli Gönlüm yazarlarını, Deli Gönlüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Şimdi mahpusun pencerelerinden Sultanahmet minarelerini görüyorum. Şimdi insanların Allah’tan niçin istimdat ettiklerini niçin en büyük insanların bile, mabetlere koşarak Büyük Kuvvetin önünde diz çöktüklerini anlıyorum.”
Hay gözü kör olası dünya... İnsan daima kaçan şeylerin peşinde koşar; insan daima ele avuca sığmayan zevklerin zebunudur; insan daima verilmeyen şeyi ister?
Amma kadın ruhu, bir barut yığınıdır. Etrafın da ne kadar ihtiyatla gezersek gezelim, sigaramızdan sıçrayan bir kıvılcım, umulmadık bir infilâk husule getirebilir.
-Yoo... Sana bin kere söyledim ki ben " sevmek, sevilmek" laflarından hoşlanmam. Ben birisini seversem, bunu ka'tiyen kendisine söylemem, tadı kaçar. Hem bu lakırdılar, insanın yüreğini yufkalatır, ben yufkayüreklilerden hoşlanmam.
"Ey fazilet sen kuru bir kelime imişsin ! "
Bir çok tecrübelerim , bana ,faziletin bir sonbahar yaprağı kadar kuru , kupkuru ve sapsarı bir mefhum olduğunu öğretti. Bu son tecrübe en kuvvetli misaldir.
Sergüzeşte canım kurban olsun. Para ve kadın sergüzeşti yapmadan yaşayan insanların hayatıyla bir tekir kedinin yaşayışı arasında fark bulmuyorum. Hatta, o tekir kedi, bu mahdut ve basit yaşayan insanlardan daha maceraperesttir. Hiç olmazsa damdan dama atlamasını bilir ve haftada bir iki kere yağlı bir kemik parçasıyla güzel bir Van azmanı bulur, en kuvvetli iştihamlarını tahmin eder. Bir kedinin hayatında bu ne canlı tenevvüdür!* Ey maceraperest olmayanlar, tekir kedilerden ibret alınız!
(*Tenevvü: Çeşitlenme, çeşit çeşit olma.)