"İnsanlar üzgün,” dedi Mikrop. “İnsanlar bıkmış.”
"Haklısın ama neden?”
“Bilmiyorum. Aynı şeyleri hissetmekten bıkmışlardır belki. Aynı yüzlerden. Aynı dertlerden. Değişik bir şeyler istiyorlar artık.”
Göğsümün ortasında hissediyordum bunu, her şeyin yoluna gireceğini ama bu arada da o garip hüznün yakamı hiç bırakmayacağını seziyordum. Göğsümün ortasından bir türlü kalkmıyordu o anlam veremediğim ağırlık. Var olmayan birine âşık olmuşum gibi hissediyordum kendimi.
Şeytan diyordu ki vefasızın birine aşık ol o tatlı havada,ondan sonra da kollarını göğsünde kavuşturup hayatını bombok edişini gülümseyerek seyret bir kenardan.
Sevdiğiniz biri size hayallerini anlatmıyorsa onun rüyalarını yorumlamaktan başka seçenek kalmaz elinizde. Bir şeyi çok isterseniz rüyasını görürsünüz çünkü.