H. P. LOVECRAFT || DELİLİĞİN DAĞLARINDA
Kitap; bir grup üniversiteli araştırma ekibinin yıllar önce yaşayan, gorkemli gizemini surduren, Yüce Eskiler'in şehrini kesfetmelerini konu ediniyor.
Konu itibariyle kitap; kaçış, yabancılaşma, yüzleşme oykusuyle birlikte tuhaf bir kurgu barındırıyor.
Yoruma gelecek olursak; kitap son derece bilimsel bir dille yazılmış. Bu yüzden tarihi, coğrafi, bilimsel terimler bir hayli fazla. Bununla birlikte kişi isimlerinde de bir yoğunluk var. Ama bu durumlar okuyucuyu uzaklaştıracak ağırlıkta değil. Zaten açıkça şunu söylemeliyim ki; yazarın bu tarz bir anlatım seçmesi de yerinde olmuş. Keşif icerikli bir konu ancak böyle bir dille anlatılırdı diye düşünüyorum. Tersi bir durum kitabı basitlestirebilirdi.
Kaliteli betimlemelerle birlikte konunun okuyucunun kafasında soru işaretine yer vermeyecek detaylarla aktarılmasını çok begendim. Çünkü bir keşif süreci aktarılıyor. Malzemesinden, gidilen bölgeye, kişi psikolojilerine kadar bir çok nokta okuyucuya iletilmiş.
Detaylar, betimlemeler, bilimsel dil... Kitap okuma sürecinde sizin en sadık arkadaşınız oluyor.
Deliliğin Dağlarında; Lovecraft'in okuduğum üçüncü kitabi. Son olmadığı da kesin.
Merak etmeye ve yoğun gerilim yaşamaya; bunlarla birlikte esrarengiz bir keşfe çıkmaya hazirsaniz;
️"Bilinmeyenin dehşeti her yanımızi sardı. Yüce Eskiler uyanıyor..."
