Öne Çıkan Demografik İşgal kitaplarını, öne çıkan Demografik İşgal sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Demografik İşgal yazarlarını, öne çıkan Demografik İşgal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu eser ile tamamen birbirine karışmış olan Sığınmacı & Mülteci & Göçmen kavramlarını bir kez daha anlama fırsatı buldum. Türkiye’de 13 milyonu aşan çeşitli etnik köken ve ulusa ait insan toplulukları hangi gruba dahil edilmeli? Ülkemizde yer alan 5,3 milyon Suriyeli esasen sığınmacı ve ülke nüfusuna oranı %6,37. Sayfa 96-97’den detaylı bir şekilde inceleyeceğimiz üzere 28 Avrupa Birliği ülkesinde bu oran ortalama %0,5’in altında tutulmuştur ve toplamda 1 milyon Suriyeli sığınmacı kabul edilmiştir.
1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Belgesinde geçtiği üzere sığınmacılar için kalıcılık esas alınmamış ve geri döneceklerine işaret edilmiştir. Peki neden Türkiye'deki sığınmacılar demografik değişimin yanı sıra politik, ekonomik, kültürel ve stratejik sonuçları olmasına rağmen ikamet etmeye devam ediyorlar? Bu soruyu Ümit Özdağ kitap içinde çeşitli bakış açıları ile ele almış, benim en çok dikkat çekmek istediğim mevcut iktidarın milli-üniter-laik devlet yapısından federal-ümmet-hilafet yapılanmasına geçmek istemesidir.
Özellikle Türk vatandaşlığı verilen kişiler (400 bin dolar mülk satışı karşılığında) için Sayfa 90’da yer alan şu vurguyu her birimiz tekrar düşünmeliyiz; bu kişiler gururla evlerine Türk bayrağı asacaklar mıdır? Kendilerini Türk tarihinin bir parçası hissedecekler midir? Çocukları askerde şehit olursa ‘’Vatan sağ olsun!’’ diyecekler midir? Özetle entegrasyon bir hayaldir. Ve sonucu Türkiye için bir etnik cehennem olacaktır.
“Türk insanına “Giderlerse gitsinler!” diyerek yerlerine sığır çobanlarını dolduran bir yaklaşım Türk ekonomisini 21. yüzyılda ilkelleşmeye mahkûm kılacak bir yaklaşımdır...”
Türkiye'de Türk-Kürt, laik-anti laik, Alevi-Sünni tahrikleri tutmamıştır. Ancak Suriyeli sığınmacılar üzerinden çıkarılacak bir iç karışıklık üzerinden Türkiye bir iç savaşa sürüklenmek istenmektedir.
“Türk insanına “Giderlerse gitsinler!” diyerek yerlerine sığır çobanlarını dolduran bir yaklaşım Türk ekonomisini 21. yüzyılda ilkelleşmeye mahkûm kılacak bir yaklaşımdır...”
“Türk insanına “Giderlerse gitsinler!” diyerek yerlerine sığır çobanlarını dolduran bir yaklaşım Türk ekonomisini 21. yüzyılda ilkelleşmeye mahkûm kılacak bir yaklaşımdır...”