Nereden başlasam nasıl başlasam bilmiyorum. Öncelikle milli bilince sahip insanların bu kitabı okurken sinirden, stresten, kaygıdan, ağlayabilecek duruma gelme olasılıkları çok yüksek. Peynir ekmek dağıtır gibi ( gerçi peynir de ekmek de artık herkesin ulaşabileceği şeyler olmaktan çıktı) vatandaşlığın nasıl dağıtıldığı, sığınmacı-mülteci adı altında sayıları milyonları geçen tehlikeli, vasıfsız insanların ülkemize elini kolunu sallayarak nasıl girdiği, değersizleştirilen vatandaşlığımızdan tutun da milli bilince, sorunların sebeplerine, sonuçlarına ve çözüm yollarına kadar ayrıntılı ve büyük bir özveriyle yazılmış bir kitap.
Milli güvenlik sorunu, demografik yapımızın değişmesi, bilinçsiz göç politikasının doğurduğu ekonomik kriz... yazarken bile ruhum sıkıştı. Günümüzde var olmayan, bizim olmayan bir savaşın sancılarını çekiyoruz. Atalarımızın korumak için canından olduğu bu topraklar yanında bonus olarak vatandaşlık da verilerek satılıyor. O da yetmiyor geleceğimizi belirleyecek olan seçim hakkı da veriliyor. Büyük bir milli bilinç eksikliği içinde, yaşam mücadelesi, gelecek kaygısı eşliğinde büyüyoruz.
Kitap; okunması gereken bir kitap, her kesimden, her yaştan. Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan ve bu demokrafik işgalden rahatsız olan; siyasi parti, düşünce fark etmeksizin herkesin okuması ve bilgilenmesi tabi bilgilenip aksiyon alması gereken bir kitap.