Kendi Kendine Yardım Kitabı - Hayatı Anlamak Serisi 1

Depresyondan Çıkış Yolu

M. Hakan Türkçapar

Depresyondan Çıkış Yolu Gönderileri

Depresyondan Çıkış Yolu kitaplarını, Depresyondan Çıkış Yolu sözleri ve alıntılarını, Depresyondan Çıkış Yolu yazarlarını, Depresyondan Çıkış Yolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beck'in bilişsel kuramı,depresyonun kişinin kendini,çevresini ve geleceğini olumsuz görmesinden kaynaklandığını öne sürer. Örneğin kişi kendisi için "Ben yetersizim" der. Çevreyi "hiçbir şeyin anlamı yok" diye değerlendirir. Geleceği, "hep mutsuzluk ve kayıplar yaşayacağım" şeklinde olumsuz görür. Hastanın düşünce içeriğini ve akışını daha çok olumsuz "otomatik düşünceler" oluşturur. Bu düşünceler,yaşamın veya olan bitenlerin olumsuz bir şekilde değerlendirilmesinden kaynaklanır.
Bilişsel terapinin kurucusu Dr. Aaron T. Beck'in 1960'larin sonlarında depresif hastalarla yaptığı çalışmalarda elde ettiği bulgularla geliştirdiği depresyonun bilişsel modeli,depresyondaki duygusal ve bedensel belirtilerin, farklı düzeylerde ki üç tip bilossel yapıyla ilişkili olduğunu söyler. Bunlar sırasıyla olumsuz otomatik düşünceler, ara inançlar (uyum bozucu varsayım ve kurallar) ve olumsuz temel inançlardır.
Reklam
Örneğin , başarısız olduğu yönünde temel inancı olan biri, "Sürekli başarılı olmalıyım" şeklinde bir inanç geliştirebilir. Kişi bu inancına uygun olarak aşırı çalıştıkça ve başarılı oldukça bir sorun yaşamayabilir. Ama yaşam koşulları içerisinde , ne kadar gayret gösterse de, insanın tüm kurallarını birebir ve sürekli yerine getirmesi olanaklı olmayabilir. İşte o zaman, bu inançlar depresyona zemin hazırlayabilir. Örneğin, aşırı sorumluluk bilincine sahip veya mükemmeliyetçi insanlar herhangi bir konuda başarısızlık yasadiklarinda büyük bir sıkıntı duyabilirler. Kişilik adını verdiğimiz yapımızı oluşturan çok sayıda inancımız var ve bunlardan bazıları depresyona yönelik kolaylaştırıcı bir etki yapabilir.
Bugün daha çok kabul gören görüş,fizyolojik olarak veya kişilik özellikleri açısından depresyon geçirmeye daha yatkın bireylerde bu tür yaşam olaylarının tetikleyici olabileceği.
...çünkü mezuniyet öğrenci olma, çocuk sahibi olmaksa çocuksuz bir insan olma durumunun kaybıdır aynı zamanda. Yani yaşamdaki her değişiklik ve seçim, içinde bir kaybı barındırır. Bu noktada,bu türden değişiklik veya seçimlerin bir kayıp olup olmadığı kişisel değerlendirmeye bağlıdır.
Özetle,yapılan çalışmalar depresyonla biyolojik yatkınlık arasındaki ilişkiye işaret ederken,olumsuz yaşam olayları,gelişimsel öykü ve başa çıkma becerileri gibi diğer etkenlerin de depresyonda önemli bir rolü olduğunu düşündürüyor.
Reklam
400 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.