Ölümün nasıl geldiğini anladım. Bu, ne zor, ne de kolaydı; aslında hiçbir şey değildi. Ölmek üzere olan bir insan, gittikçe daha az yemeye, daha az düşünmeye, daha az duymaya, suyu çekilen bir ağaç gibi kurumaya başlar. Arada, durmadan yoksullaşan, önemini yitiren bilincin, sadece incecik bir ipliği kalır. Ve derken bir hiç meydana gelir, hiçbir şey olmaz, daha doğrusu
hiçbir şeyi değiştirmeyen bir hiç olur