Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Destursuz Bağa Girenler

Orhan Şaik Gökyay

Destursuz Bağa Girenler Hakkında

Destursuz Bağa Girenler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
10 Kişi
46
Okunma
16
Beğeni
5,3bin
Görüntülenme

Hakkında

"Bu yazıların amacı, hiç kimsenin, bir bölüğü pek aşırı olan yanlışlarını sergilemek değildir, kesin olarak. Ancak bunca yüzyıllara serpilmiş olan ve türlü açılardan değer taşıyan kültür ürünlerimizin, gelişi güzel, çoğu kez çetin olan bir emeği göze almadan, bugünün diline getirilemeyeceği yolunda, okuyuculardan bu alana girecek olanlara bir uyarıda bulunmak istenmiştir. Bir kitabı, yalnızca, o da birçoğu yetersiz olan sözlüklerin yardımıyla anlamanın yolu olmadığı tanıklarıyla gösterilmeye çalışılmıştır. Sadeleştirmeye, bu yoldan tanıtmaya kalkıştığımız bir kitabın, dilinden önce, onun yazıldığı zamanın, çevrenin, yazarının dilini, üslubunu ve özellikle kültürünü kavramadan, bu gömünün tılsımını çözemeyiz. Bu tılsım, masallardaki gibi, birkaç sözcüğün büyüsüyle açılamıyor, meydanda. İşin başka bir yönü de var; o da bize daha da hazırlıklı olmayı buyuruyor. Yoksa sonuç, bir milletin varlığını kalem yerine, bilgisiz ve insafsız kazmalarla yok etmeye varır. Daha da kötüsü bu soydan emeksiz, bilgisiz, açıkçası çırpıştırma yapıtlar, okuyucuyu yanıltır, onu kendi öz zenginliği ve kültür varlığı üzerinde umutsuzluğa sürükler; bu yüzden de onu, kendinden koparıp çok uzaklara atar..." Türk edebiyatında edebi eleştiri türüne ait yetkin ve gelişmiş örneklere ne yazık ki pek fazla rastlanılmıyor. Bu alandaki geri kalmışlığın en büyük nedenlerini, eleştiri gücünü kanıtlamış kişilerin yokluğu ve yapılan eleştirileri olgunlukla karşılayıp bunlardan yararlanabilecek bilimsel anlayışın bir türlü oturmamışlığı olarak sayabiliriz. Orhan Şaik Gökyay’ın bu alandaki yazılarını bir araya getiren Destursuz Bağa Girenler, edebi eleştiri türünün çok az yetkin örneğinden biridir.
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 355Basım Tarihi: 2007Yayınevi: Kabalcı Yayınları
ISBN: 9789759971021Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 41.7
Erkek% 58.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Orhan Şaik Gökyay
Orhan Şaik GökyayYazar · 11 kitap
Edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı, şair, öğretmen. “Bu Vatan Kimin” şiiri ile hafızalarda yer etmiş vatansever bir şairdir. Edebiyat alanında şairliğinden çok eleştirmenliği ve araştırmacılığı ile öne çıktı. Dil konusunda yaptığı en önemli çalışma Dede Korkut hikâyeleri’ni sadeleştirmesidir. Yetmiş yıl boyunca öğretmenlik yaptı, binlerce öğrenci yetiştirdi. Bestesi Arif Sami Toker’e ait olan ve Türk Müziği’nin klasikleri arasında sayılan “Çıksam Şu Dağların Yücelerine” şarkısının güftesinin yazarıdır. 16 Temmuz 1902 tarihinde babasının edebiyat öğretmeni olarak görev yaptığı İnebolu'da dünyaya geldi. 93 Harbi’nden sonra Filibe’den Anadolu’ya göç eden bir ailenin yedi çocuğundan birisidir. Babası Mehmet Cevdet Efendi, annesi Şefika Hanım’dır. Asıl adı Hüseyin Vehbi’dir. Rıza Nur’un Milli Eğitim Bakanlığı sırasında ‘her öğrencinin bir Türk adı alması’yla ilgili genelgesi uyarınca adını "Orhan" olarak değiştirmişti. İlk öğretimine Kastamonu'da başladı. İdadi’nin dokuzuncu sınıfında okurken, ailesinin maddi sıkıntıya düşmesi sebebiyle öğrenimine ara verdi. Katip olarak özel idarede çalışmaya başladıktan sonra edebiyatla ilgilendi. İlk şiiri Kastamonu'daki Açıksöz gazetesinde 1922 yılında yayımlandı. “Annemin Mezarında” adını taşıyan bu şiiri, kardeşi Kenan’a atfetmişti. İzmir’in işgaline duyduğu üzüntü ile yazdığı “İzmir Rüyası” adlı ikinci şiirini edebiyat öğretmeni Vasfi Bey’e ithaf etti . Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul’dan Ankara’ya geçen pek çok kişinin yol üzerinde uğradığı bir yer olan Kastamonu’dan geçtiği sırada ünlü şair Mehmet Akif ile de görüşme fırsatı bulmuş, ilk şiirlerini göstermiş ve beğenisini kazanmıştı. Aynı yıl öğrenimini tamamlamak üzere Ankara'ya gitti. Ankara Darülmuallimi’nin (öğretmen okulu) son sınıfına kaydoldu. Öğretmenlik ve edebiyat yaşamı: Ankara Darülmuallimin’i çok iyi derece ile bitirdikten sonra 1923 yılından itibaren Piraziz, Samsun ve Balıkesir'de öğretmenlik yaptı. Balıkesir'de görev yaptığı sırada şair Edremitli Ruhi Naci’nin (Sağdıç) desteğiyle Çağlayan isminde bir edebiyat dergisi çıkardı ve takma isimle yazı ve şiirlerini yayımladı. 1924-1926 yılları arasında çıkan 15 günlük bu dergide Mehmet Akif, Tokadizade Şekip ve Hasan Basri (Çantay) gibi devrin önemli şair ve yazarlarının da eserlerini yayınladı. 1927 tarihinde önce Kastamonu İdadisi’nin son sınıfına kaydolarak bu okuldan kaydoldu, ardından hem İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi’ne hem Yüksek Öğretmen Okulu’na kaydoldu; öğrenimini her iki okulda birden sürdürdü Edebiyat Fakültesi’nde hocası Fuat Köprülü'den etkilendi. Almancasını ilerletti. Yüksek öğrenimini 1930’da tamamladıktan sonra tekrar öğretmenliğe başladı. Kastamonu, Malatya, Edirne, Ankara, Eskişehir ve Bursa'da edebiyat öğretmenliği yaptı. "Bu Vatan Kimin" şiirini Bursa'da iken yazdı. Edirne'de görev yaptığı sırada kendisi gibi öğremenlik yapan Ferhunde Sarıoğlu ile evlendi. Çiftin çocukları olmadı. 1938 yılında Dede Korkut hikâyelerini yayınladı. Bu eser ile “Dede Korkut’un torunu” unvanını aldı. Öğretmenlik yaşamına 1939’dan itibaren Ankara’da, yeni kurulan Musiki Muallim Mektebi’nde (Ankara Devlet Konservatuvarı) öğretmen ve müdür olarak devam etti. Bestesini Necil Kazım Akses ile Ulvi Cemal Erkin'in müştereken yaptıkları Konservatuvar Marşı’nın güftesini yazdı[6]. En önemli araştırmalarından birisi olan “Kabusname” ilk defa 1944’te yayımlandı. Bu kitap, Emir Unsurü'I-Meali Keykavus'un 1082 yılında, oğlu Giylanşah için "Nasihat-name" türünde yazılmış bir eserdir. 1944 yılında konservatuvar müdürü iken okul arkadaşı Nihal Atsız’ı evinde misafir etmesi üzerine “Irkçılık-Turancılık davası" nedeniyle görevine son verildi, tutuklanarak İstanbul’a gönderildi, işkence gördü. Onbir ay süren tutukluluk ve yargınlanma sürecinin ardından beraat etti ve öğretmenlik mesleğine geri iade edildi; Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik (1947-1951), Londra kültür ateşeliği ve öğrenci müfettişliği (1951-1954), İstanbul (Çapa) Eğitim Enstitüsü’nde öğretmenlik (1954-1959) görevlerinde bulundu. 1957’de “Katip Çelebi Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri” adlı kitabını yayımlayan Gökyay, büyük önem verdiği Katip Çelebi’nin eserleri üzerinde çalışmalarını onun "Tuhfetü'l-Kibar fi Esfari'l-Bihar" ile "Mizanü'l-Hakk fi ihtiyari'l-Ahakk" adlı eserlerini bugünün Türkçe’si ile yayınlayarak sürdürdü. 1959-1962 yılları arasında Londra’da bir okulda Türk Dili ve Edebiyatı okutmanı olarak çalıştı. 1962'de Türkiye'ye döndükten sonra Çapa Eğitim Enstitüsündeki görevine tekrar başladı. 1967 yılında yaş haddinden emekli oldu. Emekliliği: Gökyay, emekli olduktan sonra da eğitimcilikten kopmadı. 81 yaşında tekrar mesleğine döndü; eski görev yeri olan Çapa Eğitim Enstitüsü’nde, Marmara ve Mimar Sinan Üniversitelerinde ders verdi. Hayatı boyunca Türk Dili, Nesil, Türk Folklor Araştırmaları, Çağrı, Oluş, Ülkü, Türk Folkloru, Musiki Mecmuası, Türk Dili, Tarih ve Toplum, gibi dergilerde eleştiriler yayınladı, eleştirilerini 1982’de “Destursuz Bağa Girenler” adlı bir kitapta topladı. ABD’deki Princeton Üniversitesi, 1984’te iki ciltlik bir eser hazırlayarak ona ilk bilim armağanını sundu. 1988’de Türklük Bilgisi Araştırmaları Dergisi’nin 6. ve 7. sayıları ‘Gökyay' a Armağan’ olarak çıktı. 1989’da İstanbul Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktorluk diploması verdi. 1991’de Devlet Sanatçısı unvanı ile ödüllendirildi. Değerli kitaplardan oluşan kütüphanesini 1984’te kurulan Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Kütüphanesi’ne bağışladı. Prof. Dr. Günay Kut, onun eserlerini “şiirleri, makaleleri, telif kitapları ve çevrileri” olarak dört bölümde inceledi. Bu çalışma, 1989’da yayımlandı. Yetmiş yılık öğretmenlik hayatında binlerce öğrenci yetiştiren Orhan Şaik Gökyay, 2 Aralık 1994 tarihinde vefat etti ve cenazesi ertesi gün Üsküdar'daki Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ölümünden Sonra: Yaşamı boyunca yalnızca beş şiirini Türkçe ve İngilizce olarak 1976’da yayımlamış olan şairin şiirleri ölümünden sonra “Bu Vatan Kimin” adı altında kitaplaştırıldı (1994). 2001 yılından bu yana eşi Ferhunde Gökyay ve öğrencisi Kudret Ünal tarafından “Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülü” verilmektedir. 2002 yılında Rıdvan Çongur ile Nail Tan’ın hazırladığı "‘Bu Vatan Kimin?’ şairi, yazar Orhan Şaik Gökyay” adlı kitap yayımlandı. Doğum yeri olan İnebolu’da ismi bir sokağa verilmiş ve büstü yerleştirilmiştir. Bazı Eserleri: - Dede Korkut (İstanbul, 1000) - Dedem Korkut'un Kitabı(İstanbul, 1973) - Katip Çelebi'den Seçmeler (İstanbul, 1968) - Destursuz Bağa Girenler (Dergâh yayınları, İstanbul 1982) - Bu Vatan Kimin? ŞİİRLER ( ÖZEL TÜRKMEN LİSESİ O. Ş. GÖKYAY KÜT. Y,1994)