Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dicle’nin Yakarışı

Mehmed Uzun

Dicle’nin Yakarışı Gönderileri

Dicle’nin Yakarışı kitaplarını, Dicle’nin Yakarışı sözleri ve alıntılarını, Dicle’nin Yakarışı yazarlarını, Dicle’nin Yakarışı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
333 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Dicle'nin Yakarışı, Kürt, Türk, Arap, Ezidi, Nasturi ve Ermeni halklarının birlik içinde, kardeşçe yaşadıkları çokkültürlü Mezopotamya coğrafyasının dünüyle bugünü arasında sağlam köprüler kuran modern bir destandır. Toplumsal belleğin temsiline dönüşen Dengbêj Bıro kısılan seslere, üzeri örtülen acılara, unutulanların, yok sayılanların yaşanmışlıklarına, geçmişe olduğu kadar bugüne de nefes verir. Bu soluksuz ve uzun yolculukta kâh keyiflenir, kâh hüzünlenir, sevinçlere, kederlere ama en çok ölümlere, kanlı katliamlara tanıklık eder. Mehmed Uzun, Bıro aracılığıyla Botan emirlerinin soyundan Mir Bedirhan'ın yaşamını karınca sabrıyla, ilmek ilmek işlerken Ester'i, Heme'yi, Gulîzêr'i, Armê'yi, Mam Sefo'yu ölümsüzleştirir, "Dicle'nin Sesi"ni çoğaltarak okurla buluşturur..
Dicle’nin Yakarışı
Dicle’nin YakarışıMehmed Uzun · Gendaş Yayınları · 20023,240 okunma
İnsanın önüne koyduğu hedefler, şahsi olsun, fikri olsun, insanın düş ve hayalindekilerden oldukça uzaktır ve yolları düz değil, dolambaçlıdır.
Reklam
Zaten ölümsüz bir aşkın tohumu, derin bir merakla ekilmiyor mu?
Sevgili dinleyenler, yürek yanmayıncaya kadar gözler yaş dökmez.
Bilgi aşağıda duranı yüceltir, bilgisizlik yukarıda duranı aşağı indirir
Hayatın darbeleri bana feleğin çarkının şöyle döndüğünü öğretti; tarihin her yeni sayfası seslerle açılıyordu, bazen kılıç ve tüfek sesleri, bazen kalemşör ve dengbej sesleri, bazen de katı balla sıvı kanı birbirine karıştıran seslerle.
Reklam
Zaman, dün, bugün, yarın. Zaman akıyor, gidiyor, dünden bugüne. Gam, düş, hayal. Zamanın suretler, dem, devirle devranını. Yeşil, mavi, sarı, kırmızı, kanın rengi. Zamanın rengi, dün, bugün. Güçlü, yumuşak, hüzünlü şen, yüksek alçak. Sesim ben, rüzgarın sesi, Karın ve yağmurun, toprak ve yıldırımın.
Önüne geçilmez bir istekle rüzgar olmak istedim, doğanın bütün seslerine ulaşmak, onlara hükmetmek, kendi sesimi o seslerden biri haline getirmek için rüzgarın sesi olmak istedim.
Ses; devran ve zamanın siperlerini, ülkelerin ve insanların sınırlarını dinlemez, her zaman başka seslere ulaşır.
Ölü gözler beni kederlendirir, hayatın bütün çabası,kavgası bir hiçtir, insanın kaçamadığı, gazabından korunamadığı tek hakikat vardır çünkü yeryüzünde: Ölüm.
Reklam
Bu bir paradoks!
Halk mutluluk için, daha güzel, daha saygın bir hayat için atılan her adımda sonra, yeni bir felaketle karşılaşıyordu. Halk arasında ne bir birlik vardı, ne de ülkenin birliği için bir inanç, bir şuur. Okuma yazmadan, bilgi ve eğitimden yoksun halk, hareketlerden, hafızadan, şuuardan, beyinden, fikir ve düşünceden yana çok sığ, kapalıydı; köyleri onlar için bütün dünya, bütün ülke, bütün insanlıkta.
Kitaplar seslerle dolu değil mi? Hayatın sesleriyle...
Sayfa 206Kitabı okudu
Halkın ekonomik durumu düzeldiğinde, olan bitenler çok daha çabuk unutulur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.