Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Die Kunst der Unordnung

Luciano De Crescenzo

Die Kunst der Unordnung Sözleri ve Alıntıları

Die Kunst der Unordnung sözleri ve alıntılarını, Die Kunst der Unordnung kitap alıntılarını, Die Kunst der Unordnung en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sıfır ve sonsuz" diyerek izahata başladı Caccioppoli, "rakam değildirler, çoğunun sandığı gibi, birer Camorra-killer (mafya tetikçisi) dirler. Ve bunu size ispat edebilirim: sıfırı herhangi bir sayı ile çarpsak sonuç ne olur? Evet, sonuç her zaman sıfır olur. [...] Sıfır çarpıldığı rakamı kırar, öldürür, yok eder. Ve aynısı sonsuz ile de olur: sonsuzu herhangi bir rakam ile çarptığınızda sonuç her zaman sonsuz olur. Demek ki şöyle diyebiliriz: sıfır da sonsuz da kendi suretlerine benzer ürün meydana getirirler. Peki ya sıfırı sonsuz ile çarpsak ne olur? Burada hangisi hangisine hükmeder? Hangisi daha güçlüdür? Hangisi daha insafsız bir Camarro-Killer'dır? Not Cevap yorumda...
"... Ve şimdi soruyorum sana: sıfır elma ve sıfır öpücük aynıdır diyebilir miyim, yoksa birinci ve ikinci sıfırın arasında bir nitelik farkı var mıdır?“ “Bu muhatabına bağlı" dedi (profesör) Caccioppoli. "Eğer bir matematikçi ile konuşuyorsan, sıfırı, üç, sekiz veya herhangi bir başka sayı gibi kullanabilirsin. Ama yok eğer bir şair ile konuşuyorsan, durum değişir. Çünkü onun için sıfır ve sonsuz sayı değildirler, duygu ifadeleridirler."
Reklam
... ve tavuk yüzünü sadece hasta olduğumuzda veya tavuk hasta olduğunda gördüğümüz (yoksulluk) dönemler(iy)di.
(Nietzsche aforizmaları) Kimi insanın önce kalbi kocar, kimininse ruhu. Ve kimisi (insan olarak) gençliğinde kocamıştır.
Sayfa 211Kitabı okudu
(Nietzsche) matematikten nefret ediyordu, Latince ve Yunanca'yı seviyordu ve din konusunda garip fikirler üretiyordu. Buna örnek olarak mesela teslis inancındaki üçüncü şahsın kutsal ruh değil, şeytan olduğunu ileri sürüyor, ve böylece Tanrının üçte birini şeytani bir töz yapıyordu.
Sayfa 203Kitabı okudu
(Nietzsche aforizmaları) Dişilik belkide hayatın en çekici şeyi. Elbisesi altın işlemeli bir örtüdür, sayısız ihtimal barındıran bir örtü: Söz verir, utançla geri çekilir, yumuşar, sana güler, seni baştan çıkarır. Hayat bir kadındır!
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Dionysos'un hocası Silen, Kral Midas tarafından sorulduğunda; "Kralların en büyük ayrıcalığı nedir? “ diye, alaycı bir tavırla" Hiç doğmamış olmak. Ve bu, artık mümkün olmadığına göre, biran önce ölmek " dedi.
Sayfa 203Kitabı okudu
"Bazen soruyorum kendime, başka kararlar almış olsaydım hayatım bugün nasıl bir şekil almış olurdu. Mesela diyelim ki İnge'yle değil de Adriana ile evlenmiş olsaydım. Bugün daha mutlu olur muydum acaba? Ve yine otobanda kazada ölürmüydü? Ve zavallı İnge, o ne olurdu?" " Evet, kim bilir?" diye yanıtladı profesör. " Hayat, binlerce dönemeci olan bir labirent ve her dönemecin arkasında iki alternatif yaşam bekliyor bizi. Ama şurası kesin: Adriana kocasını aldattığı gibi sizi de aldatırdı (eğer onunla evlenmiş olsaydınız)." " Neden ki? Ben ona kesinlikle öyle eziyet etmezdim (kocasının ettiği gibi) " " Yine de (öyle). Bana onu tarif ettiğinize göre, eş rolü değil, sevgili rolü daha uygundu ona. Ve bundan dolayı o tipik bir kaos kadını idi. " " Bunun kaosla ne alakası var? " " Sevgili bay Scaramella, şu söyleyeceklerimi iyice aklınıza kazıyın: Her evlilikte eş düzeni, sevgili düzensizliği temsil eder. Tanrıya şükredin İnge ile tanıştığınız için, yoksa "Mavi melek"teki Profesör gibi" Ü ürü üüü" diye bağırabilirdiniz.
Sayfa 184Kitabı okudu
"Milan da herkes aceleyle yürür. Onun için Roma'da yaşıyorum". "Nasıl yani? Bunu anlamadım?" "Milano'da Herkes aceleyle yürür diyorum. Hatta bir defasında aceleyle bekleyen bir adam gördüm" "Aceleyle mi bekliyordu?" "Evet, bir otobüs durağında bekliyordu, ve bekleyişi aceleciydi." "Peki aceleci beklediğini nasıl anladınız?" “Çok heyecanlıydı, saatine bakıyordu, sonra yola bakıyordu otobüs geliyor mu diye, sonra yine saatine bakıyordu".
Sayfa 170Kitabı okudu
Katılmasam da ilginç...
"Ama seyahat da bilgi kazandırır insana" "Asla. Sokrates'e şehrin surları dışında dolaşma ve doğanın güzelliklerine dalma teklif edildiğinde, cevabı: Doğa ve ağaçlar umurumda değil, onlardan hiçbir şey öğrenemem. Benim artık tek ilgimi çeken seyahat insan ruhuna olan seyahattir. Ve burada, Atina'da, bu kadar çok insan olduğuna göre, bu mekanı neden terk edeyim bilmiyorum."
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Felsefenin tokların uğraşı olduğuna atıf...
"Fakat Sokrates, seni bulmuş olma bahtiyarlığını yaşıyorum madem, bu fırsatı kullanıp senden malumat rica edeyim: Felsefe ne zaman başladı?" "Haklı bir soru, cevabıysa zor hatta imkansız. Önce felsefenin ne olduğunu belirlemek gerekir. Ve sana itiraf etmeliyim ki, ben bugün hala bilmiyorum ne olduğunu. İlk insanla başladığını söyleyebilirim mesela, hemen yemeğini yer yemez yapmış olmalı."
"Sağlığı dışında, insanın tek hakiki zenginliği özgürlüğüdür" dedi profesör, "ki bu da, isteklerden bağımsız olmaktan başka birşey değildir. Stoibus'un dediği gibi; zengin mi olmak istiyorsun, Pythokles, o halde mal biriktirme, arzularını kırıp."
Sayfa 168Kitabı okudu
Bir insan hakkında çabuk ve kesin bir hükme varmak çoğu zaman büyük bir zekanın işi değildir. Çok, çok daha iyi olanı, şüpheye yer vermek ve yeni ipuçları beklemek üzere, yargıyı ertelemek.
Sayfa 156Kitabı okudu
Sen söyle bana, ey yabancı, adil olmayan yasa, yasa kabul edilebilir mi?
"De bakalim, seninle kuşkucuların onuruna bir oyun oynayalım mı? Ben sana bir rakam söyleyeceğim ve sen de bana onunla alakalı aklına ilk düşünen kelimeyi söyleyeceksin." "Düşünmeden mi? Umarım cevaplarım çok saçma olmaz" "Hadi bir deneyelim bakalım. Tamam: Bir?" "Parmenides. " "İki?" "Şüphe." "Üç?" “(erkek) Sevgili." "Dört?“ "Mahşer." "Beş?“ " Duyular." "Altı?" "Kibir." "Yedi?" "Ölümcül günahlar, notalar, cüceler, tepeler, Roma'nın kralları..." "Yeterli. Sekiz?" "Aklıma birşey gelmedi." "Dokuz?" "Beethoven." "On?" "Pisagor" "Sıfır?" “Ölüm... Tanrıya inanmayanlar için." "Sonsuz? " "Ölüm... Tanrıya inananlar için."
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.