Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri

Barrington Moore

Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri Sözleri ve Alıntıları

Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri sözleri ve alıntılarını, Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri kitap alıntılarını, Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçeği arayış, işbirliğiyle yürütülecek bir projedir.
Sayfa 11 - İmge KitabeviKitabı okudu
Bir değerler sistemini sürdürebilmek ve aktarabilmek için insanlar yumruklanır, itilir kakılır, tutukevine yollanır, toplama kamplarına atılır, kandırılır, rüşvetle satın alınır, kahraman yapılır, gazete okumaya özendirilir, bir duvar dibine dikiltilip kurşunlanır, hatta bazen onlara sosyoloji öğretilir.
Sayfa 13 - İmge KitabeviKitabı okudu
Reklam
Atasözü!!
Bir Kuzey Hindistan atasözü, ' bu dünyada üç kan emici vardır' diye başlar, " pire, tahtakurusu ve Brahman" diye sona erer..
Devrimci şiddet, bir dereceye dek özgür bir toplumun kurulmasına, barışçı yoldan yapılan reformlar kadar yardımcı olabilir; gerçekten İngiltere'de daha barışçı bir değişiklik sürecine hazırlık olarak şiddet kullanıldı..
Bir değerler sistemini sürdürebilmek ve aktarabilmek için insanlar yumruklanır, itilir kakılır, tutukevine yollanır, toplama kamplarına atılır, kandırılır, rüşvetle satın alınır, kahraman yapılır, gazete okumaya özendirilir, bir duvar dibine dikiltilip kurşunlanır, hatta bazen onlara sosyoloji öğretilir.
Burada ele alınan örnekler dizisinde, endüstri öncesi dünyadan çağdaş dünyaya geçişin belli başlı üç tarihsel yol izlediği görülmektedir. Bunlardan ilki "burjuva devrimleri" diye adlandırılmayı hakettiğini düşündüğüm bir süreçten geçmiştir. Bu adlandırmanın, birçok meslektaşı, taşıdığı Marksist çağrıştırma nedeniyle kızıl bir
Reklam
Onyedinci yüzyılda patlak veren Ingiliz lç Savaşı sırasında su yüzüne çıkan toplumsal kavgalann kökenleri, birkaç yüzyıl öncelerine dayanan kanşık bir değişme süreci içinde yatar. Bu sürecin kesin olarak ne zaman başladığı söylenemeyeceği gibi, bunun bir iç savaş biçimini almasının kaçınılmaz bir sonuç olduğu da kanıtlanamaz. Ancak sürecin niteliği yeterince açıktır. Çağdaş ve laik bir toplum, güçlü ve her yana dal budak salmış feodal ve dinsel bir düzen içinde; ağır ağır yolunu açarak ilerlemekteydi.2 Daha kesin bir deyişle, öndördüncü yüzyıldan başlayarak, ticaretin gerek kırsal bölgelerde gerekse kentlerde giderek artan bir önem kazandığını, feodalizmin tahtından indirilerek yerini, Ingiltere'nin oldukça zayıf mutlak monarşisinin aldığını gösteren birçok belirtiler görülüyor. Her iki gelişme, bir dereceye dek; bir uygarlık türünün gerilemesi ve bir yenisinin yükselişi sırasında zorunlu olarak ortaya çıkan endişe ve acıları yansıtan, bir dereceye dek de bu endişeleri ve acıları besleyen ve giderek keskinleşen bir din savaşı çerçevesinde yer almaktadır.
Bir değerler sistemini sürdürebilmek ve aktarabilmek için insanlar yumruklanır, itilir kakılır, tutukevine yollanır, toplama kamplarına atılır, kandırılır, rüşvetle satın alınır, kahraman yapılır, gazete okumaya özendirilir, bir duvar dibine dikiltilip kurşunlanır, hatta bazen onlara sosyoloji öğretilir.
Belirli bir ülkenin tarihini anlamaya çalışırken, karşılaştırmalı bir bakış açısı benimsemek, çok yararlı ve bazen de yepyeni sorular sormaya yolaçabilir. Böyle bir · yaklaşımın başka yararları da vardır. Karşılaştırmalar, kabul edilmiş tarihsel açıklamaların geçersizliğinin ilk ipuçlarını verebilir. Aynı zamanda, karşılaştırmalı yaklaşım,
Bu kitabın amacı, tarım toplumlarından(en yalın biçimiyle nüfusun çoğunluğunun geçimini topraktan sağladığı devletler olarak tanımlanan tarım toplumlarından) çağdaş endüstri toplumlarına geçiş sürecinde, toprak sahibi yukarı sınıflarla köylülerin oynadığı değişik siyasal rolleri açıklamaktır. Daha kesin olarak belirtmek gerekirse, bu kitap, söz konusu tarımsal gruplardan birisinin ya da her ikisinin, hangi tarihsel koşullar altında, Batı tipi parlamenter demokrasinin, sağ ve sol diktatörlüklerin, yani faşist ve komünist rejimlerin ortaya çıkmasında önemli bir güç durumuna gelebildiklerini ortaya çıkarma çabasının ürünüdür.
Reklam
"Devrimci şiddet, bir dereceye dek özgür bir toplumun kurulmasına, barışçı yoldan yapılan reformlar kadar yardımcı olabilir; gerçekten İngiltere'de daha barışçı bir değişiklik sürecine hazırlık olarak şiddet kullanıldı.."
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.