Dil Felsefesi Sözlüğü

Atakan Altınörs

Dil Felsefesi Sözlüğü Sözleri ve Alıntıları

Dil Felsefesi Sözlüğü sözleri ve alıntılarını, Dil Felsefesi Sözlüğü kitap alıntılarını, Dil Felsefesi Sözlüğü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
nominalism, nominalisme | adcılık
Geniş anlamıyla, Platon ve Aristoteles ile başlayan ve Ortaçağ boyunca süren tümeller tartışmasında, Roscelinus gibi filozoflarca savunulmuş ve “tümel” denen şeylerin gerçekte var olan özleri belirtmeyen sesler, adlandırmalar olduğu biçimindeki tez.
Sayfa 6 - Kratylos diyaloğundaki, nesnelerin adlarının onların doğasından kaynaklandığı biçimindeki özcü sava tepki.
Russell mantıksal atomculuk öğretisinde dildeki mantıksal atomların dünyadaki atomsal olgulara karşılık geldiğini Öne sürmektedir. Russell’ın anlayışı, tümcelerin dış dünyada var olan şeyler ile bire bir örtüştüğü biçiminde bir ideal dil varsayımına dayalıdır. Ona göre, tümceler dünyadaki olguların tasarımlandır ve bir tümcenin anlamı da onun göndermede bulunduğu olgu durumudur. Oysa ki içinde belirli betimlemelere yer verilmiş tümceler, çoğunlukla göndergeleri bulanık kaldığından çeşitli paradokslara neden olabilmektedir. Bu nedenle Russell, belirli betimlemeleri elemeye yönelik bir çözümleme yöntemi kullanmayı önermektedir.
Sayfa 13 - betimle(me) ! tanımla. | ve edebiyat ölür.
Reklam
Austin, gündelik dilde olağan olarak kullanılan sözcelemlerin ciddiyetle ele alınmasının felsefedeki kimi geleneksel sorunların çözümüne katkı sağlayacağını savundu ve bu savıyla Wittgenstein’m post-Tractatus döneminde açtığı yoldan ilerleyerek sonradan “gündelik dilin felsefesi” adıyla anılacak olan akımın öncüleri arasında yer aldı. Wittgenstein’ın dilin dünyaya açılan biricik algı kapımız olduğu biçimindeki tezini benimseyerek algı dili konusunda çözümlemeler yaptı.
Sayfa 10 - oldukça pragmatik.
Thesei / physei ayrımı
Sofistlerin ortaya attıkları bir ayrım olan thesei / physei ayrımı, en genel tanımıyla doğal nedenselliğe bağlı olan fenomenler (physei) ile insanlar arasındaki uylaşımlara bağlı olan bir takım kuramların (thesei) olumsallığı arasındaki farkı belirtmektedir. Sofistlerin bu ayrımının diİ felsefesine en önemli katkısı, kendilerinden önceki filozoflarca savunulmuş kültürmerkezci (etnosantrik) dil anlayışının terk edilmesi olmuştur.
Sayfa 78
onomatope | onomatopeia, onomatopee
Doğadaki seslerin taklit edilmesiyle oluşturulmuş sözcükler. Tınlamak, çınlamak, üflemek, oflamak, şırıl şırıl akmak, püfür püfür esmek gibi Örnekler birer yansımadır.
Sayfa 58
non-sense, non-sens | anlamsızlık
Bir dilsel ifadenin herhangi bir iletişimsel içerik taşımaması, iletişimsel değerden yoksun olması. Örneğin, “değişimler kanaviçenin gözünde ayaklanma çıkarır” tümcesi, anlambilimsel hata nedeniyle anlamsızdır.
Sayfa 8 - şiir öldü şu an | bence adlarını anmak istemediğim absürtler bu tırnağı beğenirdi.
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.