Dil ve Mit

Ernst Cassirer

Dil ve Mit Gönderileri

Dil ve Mit kitaplarını, Dil ve Mit sözleri ve alıntılarını, Dil ve Mit yazarlarını, Dil ve Mit yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dini duygu için bir tanrının gücü unvanlarının bolluğunda ifadesini bulur; çok-adlılık daha yüce olan, kişisel bir makama sahip bir tanrı için önkoşuldur." Mısır yazılarında İsis, bin-isimli, on-bin-isimli, myrionyma olarak karşımıza çıkar; Kuran' da Allah'ın kudreti ifadesini "doksan dokuz isminde"' bulur. Tanrısal adların bu bolluğuna Amerikan yerlilerinde, özellikle Meksikalıların dinlerinde de rastlanır.
Herkes bilir ki, böyle bir ziyaretten (ölünün ziyaretinden) duyulan korku, pek çok vahşiyi, sadece adı tabu haline gelmiş olan göçmüşün anılışından değil, söz konusu adla ses benzerliğine sahip ifadelerden bile kaçınmaya itmiştir. Sık sık, örneğin, hakkında konuşulurken ölü adam yanlışlıkla anılmasın diye ölmüs kişinin adını taşıdığı hayvan türüne farkl bir ad vermek durumunda kalır.' Çoğu durumda bu türden usuller; arkalarında yatan güdülenim bakımından bütünüyle mitsel olan usuller dil üzerinde köklü bir etkiye sahip olmuşlar ve söz dağarcıklarıı dikkate değer ölçüde degişime uğratmışlardır.
Reklam
Yük olarak ad, yük sırtlayan ad
Bir hastalığa yakalanan ya da eline kan bulaşan bir adamın adı ölüm onu bulmasın diye degiştirilir.
Adın birliği ve biricikliği kişinin birliğinin ve de biricikliğinin bir işareti olmakla kalmayıp onu başka şekillerde de filen meydana getirir; ad, insanı birey kılan illk seydir. Bu sözel seçikliğin bulunmadığı yerde, kişiliğinin ana hatları da silinmeye eğilimlidir. Algonkinler arasında belli başlı biriyle aynı adı taşıyan kimse, ilkinin diğer benliği, öteki-beni olarak görülürdü." Yaygın bir adete göre, eğer bir çocuğa dedesinin adı veriliyorsa bu dedenin çocukta dirildiğine, yeniden bedenlendiğine yönelik inancın bir ifadesiydi.
Kuramsal, pratik ve estetik bilinç; dil ve ahlak dünyası, toplum ve devletin temel biçimleri; bunlarmn hepsi temelde mitsel-dinsel kavramlaştırmaya bağlıdır. Bu bağlantı öyle kuvvetlidir ki çözünmeye başladığı yerde bütün entelektüel dünya yarılma ve yıkılma tehdidiyle karşı karşıya görünür; öyle hayatidir ki ayrık biçimler kökensel bütünden doğduklarında ve o andan itibaren farklılaşmamış arka zeminleri karşısında özgül karakteristikler sergilediklerinde kendilerini köklerinden koparır ve kendi hakiki doğalarının bir kısmını yitirir görünürler.
Usener'e göre, indo-Cermen dillerinde soyut kavramların genellikle dişil adlarla, dişil sonek olan -a- ile gösterilmesi, söz konusu dişil biçimin ifade ettiği tasavvurun başlangıçta bir soyutlama olarak kavrandığını değil dişil bir ilah olarak anlaşılıp duyumsandığını kanıtlar.
Reklam
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.