Din Nedir?

Lev Tolstoy

En Eski Din Nedir? Sözleri ve Alıntıları

En Eski Din Nedir? sözleri ve alıntılarını, en eski Din Nedir? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanla hayvanların arasındaki fark, hayvanların idrak melekelerinin içgüdü dediğimiz şeyle sınırlı olmasına karşılık, insanın asıl idrak melekesinin aklı oluşudur.
Sayfa 13
...bir din insan ile Allah arasında bir ilişki kurduğu halde, bunu insanların ulaştıkları bilgi seviyesine ters düşecek, ve hatta onlar tarafından inanılmaz bulunacak şekilde yapıyorsa, o din değil belki bir din taslağıdır. İnsanı sonsuz varlığa bağlamıyorsa, yine din değildir. Varsayımlardan ibaret olup insana nasıl hareket edeceğini göstermeyen bir inanç da din değildir.
Sayfa 16
Reklam
Nasıl kalpsiz yaşanmazsa, din olmaksızın da aklıbaşında bir hayat yaşanamaz. Dün gibi bugün de, insanın sonsuzla, Tanrı ya da Tanrılarla ilişkisinin dışavurumu devirlere ve farklı halkların gelişim düzeyine göre değiştiği için, muhtelif sayıda farklı dinler vardır. Ancak, aklıbaşında (rasyonel) insanın zuhur edişinden bu yana, dinsiz yaşayabilmiş veya yaşamış tek bir insan toplumu bile olmamıştır.
Sayfa 17
Bir din ne zaman bozulmaya başlamışsa, bu dinin koruyucuları, akli eylemlerini zayıflatmış oldukları insanları kendi istedikleri şeye inandırmak için her türlü aracı kullanmışlardır.
Devam etti, ediyor...
...zalim Attila, Cengiz Han ve takipçileri için, insanları öldürme eylemi şahsi olarak yüz yüze işlendiğinden belki de rahatsızlık verici bir şeydi, bu cinayetlerin sonuçları herhalde daha da rahatsızlık vericiydi: feyat eden akrabalar ve orada buradaki cesetler. İşte bu yüzden onların zulmü sınırlıydı. Günümüzde ise insanları öyle karmaşık iletişim sürecinde öldürüyoruz ve zulmümüzün sonuçları bizden öylesine titizlikle saklanıyor ki, bu eylemin vahşiliğine hiçbir şey sınırlama getirmiyor. Bazılarının diğerlerine zulmü, eşine rastlanmadık boyutlara ulaşıncaya dek devam edecek.
İman, insanın dünyadaki konumunun onu belli hareketleri yapmaya mükellef kıldığına ilişkin farkındalığıdır. Bu imana uygun hareket etmesinin nedeni, akide kitaplarının söylediği gibi görünmeyen şeylere görünen şeyler gibi inanması veya ümid edilen şeylere ulaşmayı arzuması değildir. O dünya içindeki konumunu tanımlamış olduğundan, buna uygun hareket etmek onun için gayet tabiîdir. Nasıl bir çiftçinin toprağı sürmesinin veya bir denizcinin denize açılmasının nedeni, akide kitaplarının ileri sürdüğü gibi onların görünmeyen şeyleri inanmaları ve bu eylemleri için mükâfatlandırılacaklarını ümit etmeleri değil (bu ümidi beslerler, ama onlara yol gösteren o değildir), eylemleri meslekleri olarak görmeleridir. Aynen bunun gibi, bir müminin belli bir şekilde hareket etmesinin nedeni görünmeyen şeylere inanıyor veya bu hareketi karşılığında mükâfat bekliyor olması değil, dünyadaki konumunu tanımladıktan sonra artık bu tanıma uygun hareket etmenin gayet tabiî oluşudur.
Sayfa 27
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.