Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mircea Éliade’ın Eserlerine Toplu Bakış

Din ve Fenomenoloji

Havva Köser

En Eski Din ve Fenomenoloji Gönderileri

En Eski Din ve Fenomenoloji kitaplarını, en eski Din ve Fenomenoloji sözleri ve alıntılarını, en eski Din ve Fenomenoloji yazarlarını, en eski Din ve Fenomenoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dinler Tarihi, Fenomenoloji ve Hermenötik
Kutsalı gören kimsenin gözünde, kutsalın belirdiği varlık veya nesnenin apansız gerçekliği,doğaüstü gerçekle temas ettiğinde değişiyor, başkalaşıyor. Bu, dini tecrübenin temel anlamıdır. Eliade'ın yöntemine göre, her hierofani'de (kutsalın tecellisi), üç unsuru birbirinden ayırmak gerekir: kendi normal çerçevesinde kalmaya devam eden, doğal nesne; ilham edilmiş içeriği oluşturan görünmeyen gerÇeklik veya çok farklı" olan yön; doğal nesne iken, kutsallık gibi yeni bir boyut kazanan aracı ... Bu üçüncü özellik, nesneyi "çok farklı" olanın açığa çıkarıcısı haline getiriyor. Fenomenolojinin görevi, dini fenomenlerin özlerini ve yapılarını anlamak- her hierofaninin (kutsalın tecellisinin) anlamını yorumlamak, oradan_ da, ilham edilmiş içeriği ve dini anlamını çıkarmaktır. "Fenomeno oglar,dini verilerin anlamıyla ilgilenirler" Julian Ries
Sayfa 10 - yazıları toplayan : Constantin Tacou - Din ve Fenomenoloji
Reklam
Şamanizm ve Edebiyat
Şamanlar, insan topluluğunun savunucuları, "en üst derecede şeytan" karşıtlarıdırlar. Hayatı, sağlığı, üretkenliği savunurlar; onlar "kutsalın uzman"larıdır. Bazı zamanlarda, sarhoş gemi (bateau ivre) gibi, "insanın gördüğünü zannettiği" şeyleri görürler. Onlar "seçilmişlerdir", bu şekilde diğer insanlara kapalı olan kutsalın alanına erişirler. "Dini deneyimlerinin yoğunluğuyla topluluğun diğer fertlerinden ayrılmışlardır." Bir "eğilimin" belirtileri olan bazı nitelikler sayesinde diğerlerinden ayrılırlar. Tüm bu özellikler modern zamanların şairini biçimlendiren özelliklerle karşılaştırılabilir, bazen sitenin yaşamı için gerekli bir birey, insanları Aydınlığa götüren bir "müneccim" olarak ortaya çıkar, bazen de çaresizce "lanetlenir" ve marjinalliğe terkedilir. Jean Bies
Sayfa 118 - "hayali boyutta, hayati boyut değerini görmüş olan" derinlikler psikolojisine göndermede bulunur
Kutsalın tezahürünün biçim ve anlamı, bir halktan diğe­rine, bir uygarlıktan diğer uygarlığa değişiklik göstermekte­dir. Burada şaşırtıcı olan, kutsalın, bizzat kendisinin tezahür ettiğini ve böylelikle kendini sınırlandırıp, mutlak olmaya son verdiğini öne süren, paradoksal -yani, anlaşılmaz- ol­gudur. İşte, dini' deneyin özgül karakterinden elde edilebilen idrakin kesin bilgisi, o noktada konumlanmaktadır.
Musevilik'de olduğu gibi, artık Tanrı yalnızca tarihin akışına müdahale etmekle yetinmiyor. Koşullanmış bir tarih­sel varlık edinecek biçimde, kendisi bir insan bedeninde vücut buluyor. Görünüş itibariyle, Nasıralı İsa, Filistin'de yaşa­yan kendi çağdaşlarından hiçbir şekilde farklı değildir. Ze­vahirde, ilahlık, sanki emilmişcesine, bütünüyle tarih içeri­sinde gizlidir.
İsa'nın ne fiziği, ne psikolojisi, ne de 'kültürü' en ufak bir Tanrısal ışığı yansıtmaz. Diğer Filistin yahudileri gibi, İsa da yer, sindirir, susuzluk çeker ve sıcağa katlanır. Ancak, İsa'nın varlığıyla belirlenmiş 'tarihsel olay' gerçekte, eksiksiz bir hierofanidir; ifşa eder ve doğrular; hierofani, tarihsel olayı, ona en büyük varlık olmayı bahşederek, kendi içinde, kahramanca kurtarma amacı taşıyan üstün bir çaba gibidir.
Reklam
Özgür­lüğünün karşısındaki asıl engel kutsaldır.·Ancak bütünüyle demistifiye olduğunda kendisi olabilecek, son tanrıyı öldür­düğünde gerçek manada Özgürlüğüne kavuşabilecektir. Modern insan bu çıkmaza, kendi tarihsel insan durumu­nu, tek hakiki gerçek olarak kabul ettiği için girmiştir.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.