İnsanoğlunun kendinden başka kimseyi düşünmediğini ve ne kadar acımasız olabileceğini gösteren kitaplardan biri daha. Doğaya hakim olma çabası, doğayı katlediş; doğadaki hayvanın, bitkinin doğalına hükmedişin bütün çirkinliği sergileniyor bu kitapta. Bu düşüncesizliğin aynı zamanda kendine de ne kadar zarar vereceğini bilmeden günlük çıkarlar uğruna pervasızca gerçekleştiriliyor oluşu acı neticeler çıkarıyor karşımıza. Aslında kitap başta farklı farklı cereyan eden olayları ele alıyor gibi görünse de sonlara doğru hepsini ortak bir noktada birleştiriyor ve o birleşimde okuyanın kalbinin acımaması çok güç. Kitabın içinde birçok ele alınmış konu -inanç, kader, siyaset, bozkır yaşamı, ekonomi, iyi ile kötünün savaşı, kaçakçılık, yaban hayatı vb.- olsa da beni en çok etkileyen bencille alınan kararların masum yaşamları yok edişteki etkisinin büyüklüğü oldu.
Aytmatov her zaman severek okuduğum bir yazar olmuştur ve bu kitapla sevgimi daha da artırmıştır. Seçtiği konuların güzelliğinin yanında kendine has anlatım tarzının çekiciliğiyle birlikte yine okuduğuma pişman olmadığım bir kitabı sunmuştur bizlere. Teşekkürler.