Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri

Yaşar Kalafat

Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri Sözleri ve Alıntıları

Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri sözleri ve alıntılarını, Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri kitap alıntılarını, Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bitlis ve Hakkâri çevresinde, ay tutulması sırasında havaya silahla ateş edilir. Teneke çalış gürültü çıkarılır. Buna benzer pratiği Darende'de görmekteyiz. Orada da ay, tutulduğu zaman teneke çalınır. Çıkarılan bu gürültü ile ayın kendisini tutan kötü iyelerden kurtulacağı inanılır.
Hakkâri'de Al basmasın diye, yorgana iğne batırılır. Ayrıca loğusa yatağı yanına, kırkı çıkıncaya kadar süpürge bırakılır. Böyle yapılırsa, o kişiye Alkarası'nın basmayacağı inanılır.
Reklam
Elâzığ-Harput'un güneybatısındaki Dua Dağı'nda eskiden hacı adayları toplu dua ederlerdi.
Kül ateşin koruyucusu, belki de koruyucu iyesi kabul ediliyordu. Külde saklanan, yeniden ateş yakmaya hazır halde saklanan korlara nisbetle, ailede son çocuğa "Kül" adının verildiği sanılmaktadır. "Kül Tigin" ve "Od Çipin" adlarının da son çocuk okdukları inancı ile ad olarak verildikleri ileri sürülmektedir.
Türk inanç tasavvuruna göre, yeri kontrolleri altında tutan iyeler(ruhlar), daha çok geçilmesi güç olan sarp yollarda, dağ bellerinde ve dağ geçitlerinde yaşardı. Yakut Türkleri, bunları aul iççite( yol iyesi) ve attuk iççite(geçit iyesi) gibi adlarla çağırır. Onlara göre bu iyeler, yolları ve geçitleri denetimleri altında tutardı. Dağ geçitlerinden ve dağ bellerinden geçen yolcular, buralarda bir kazaya, bir felakete uğramamak için, yol veya geçit iyelerinin gönüllerini hoş etmek amacıyla bir taş parçasını oraya bırakıp giderlerdi. Sibirya'da bu tür taşlardan oluşan kümeciklere rastlamak olağandır. Bu taş parçaları, oralardan geçenlerin iyeler için bıraktıklarından başka birşey değildir. Yolcu, bunları sunmakla yoldan veya geçitten, bir kazaya uğramadan, bir uğursuzlukla karşılaşmadan geçip gideceğine inanır. Hakkari'de, şoför esnafının sefere çıkarken muhakkak bir odun kütüğünü sadaka olarak attığı "Gülerek Baba" diye bilinen bir yatır vardır; buraya bir parça odun bırakmadan yola çıkan nakliyecilerin işlerinin rast gitmeyeceğine inanılır.
Kök Türkler, dünyanın dayağı diye tasvir ettikleri ulu dağlara Kadir Kan adını verirlerdi. Bu dağlar, dünyayı ayakta tutan direkler gibi düşünülürdür. Kimi dağlar ise, boylar tarafından kendilerine hususi bir iye veya ata olarak seçilirdi. Anadolu'nun birçok yerinde kutsallığına inanılan "Baba"lı dağlar vardır. Günümüzde Altay dağlarında yaşayan Beltir Türkleri, dağ tepelerinde yaptıkları ayinlerde dağ iyesine/ruhuna ve ata ruhlarına kurban kesmektedirler. Dumlu Baba, Hasan Baba, Ak Baba, Çoban Dede, Parmaksız Sarı Baba, Ankara'daki Hüseyin Gazi, İznik' teki Sancaklar Baba, dağ ve tepeler üzerinde bulunan yatırlar ve ziyaret yerlerine isimlerini vermişlerdir. Doğu Anadolu'nun hemen her yerinde bunu görmek mümkündür. Eski Türkler'in ölen büyüklerini yüksek dağ tepelerine gömmelerinin, Altay dağlarında rastlanılan kurganların çoğunun yüksek dağlarda bulunuş sebebinin bu olduğunu biliyoruz.
Reklam
Alkarısı ile ilgili bir diğer inancı da Diyarbakır, Muş, Ağrı, Bingöl ve Bitlis çevresinde tespit ettik. Bu tespite göre, kâhin(yani kam), bir dağ başında, çocuklara ve loğusalara zarar vermemesi için Alkarısı ile mücadeleye girişmiştir. Loğusa kadın, Alkarısı ile mücadele eden kâhinin üzerinde bulunan kuş, çivi veya diğer eşya sembollere benzer bir nesneyi taşırsa, kendini onun şerrinden korurmuş.
“Rahmetli sağ iken beni çok severdi, artık sevmesin”
Erzurum, Kars ve Malatya’da, bir ölüden bahsederken “Rahmetli sağ iken beni çok severdi, artık sevmesin” denir. Ölünün sevgisinin devam ettiği kişinin de öleceğine inanılır. Böyle söylenilerek korunmuş olunur.
Sayfa 74 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
Satılmış adı niçin konur?
Kazak ve Kırgız Türkleri arasında, çocukları kötü ruhlardan, nazar değmesinden korumak için, onlara Ödemiş, Satılmış, Satılgan gibi adlar yanı sıra, İt, Köpek gibi hayvan; Bokbay ve Tezekbay gibi pislik adları da verilmektedir.
Sayfa 100 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
Eski Türk hayatında cesetler, yakılır
Eski Türk hayatında cesetler, ateşle yakılıp kül hâline getirilirdi. Bunda ateşin herşeyi temizleyeceği inancı rol oynamaktaydı. Böyle bir hareketle, ölenlerin ruhlarının kötülüklerden kurtulacağına, kötü ruhların ondan uzaklaşıp kaçacağına inanılırdı.
Sayfa 61 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
Reklam
Eve ilk defa ayak basan gelin...gerisi dikkat!
Eve ilk defa ayak basan gelin, o an ocağa doğru bakarsa, kaynanası ölürmüş.
Sayfa 63 - 1999 Atatürk Kültür Merkezi BaşkanlığıKitabı okudu
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.