Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat…

Serkan Duman

Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… Sözleri ve Alıntıları

Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… sözleri ve alıntılarını, Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… kitap alıntılarını, Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam'ın, adı planlamayla geçen ilk şehri olarak Kufe gösterilebilir. Hz. Ömer'in halifeliği sırasında kurulmuştur. Merkezde caminin nasıl olacağı düşünülerek, bu merkez noktadan bir okçuya dört yöne doğru ok atışları yaptırılmış ve okların düştüğü yerin ötesine evlerin yapılmasına izin verilmiştir. Okların belirlediği sınırın iç tarafına ise çarşı, yönetim birimleri (darulimare) ve cami inşa edilmiştir. (...) Bağdat tam anlamıyla '' tasarlanmış'' ve planlanmıştır. Yani bir bakıma İslam dünyası Bağdat tecrübesiyle şehir planlamacılığında bir bakıma modernliği tecrübe etmiştir.
Sayfa 144Kitabı okudu
Sinema, televizyon ve internet bağlantılı araçlarla insanlar artık hareket etseler dahi zihinlerine adapte edilmiş cihazlarla beraberler. Tek bir noktadan bütün bir insanlık kontrol edilme yolunda.
Sayfa 69 - Kaknüs Yayınları, 2015
Reklam
İslam dünyasının süsleme anlayışıyla süslenen duvarlar ve tavanlar Müslümanların cennete dair özlemlerini yansıtır biçimde süslü ve canlıdır.
Sayfa 121Kitabı okudu
"yaptığım şeyi neden yapmış olabilirim acaba?"
Sayfa 12 - Kaknüs Yayınları, 2015
Doğu milletlerinde mekan algısı yer ile doğrudan ilgilidir. Yaşantısını yerde sürdürmüş olan Doğulular, sınır olarak bulundukları mekanın duvarlarını görmüşlerdir. Başka bir sınır istemediklerinden koltuk vb. oturma araçlarına ilgi göstermemişlerdir. Yerden yükselmek istediklerinde yerin(mekanın) bir bölümünü yükseltmeyi tercih etmişlerdir. Bu yükseltme bazen döşemenin kendisi bazen ise sedirlerle sağlanmıştır. Oysa koltuk sandalye gibi kişiyi sınırlandıran eşyalar insanın hareket kabiliyetini kısıtlayarak mekanı oturulan eşyanın boyutlarına indirger. Yerde yaşamak örneğin içinde bulunulan odanın tavanını da yükseltecektir. Yukarıya doğru da sınırsızlık imkanı böylece artırılmış olacaktır. İnsan yerde yaşadığında, oturduğunda, uyuduğunda, çalıştığında mekanın zamansal boyutunu da genişletmiş olur. Tek bir mekanda birçok farklı işlevin gerçekleştirilebilmesi için ayrı, çalışmak için ayrı mekanlara gerek duyulmadığından da kullanılmayan mekan israfı ortadan kalkar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Sürekli bir heryerdelik içinde, görüntüler ve ekran dünyasıyla, gerçek hayatla algıladıklarımız arasında gidip geliyoruz. Bu mesafesizlikten kaynaklanan uyuşturucu bir rahatlık.
Bütün kitaplarda görüntülerine rastladığımız bazı mimarlık projelerini yerinde gördüğünüzde, belirsiz bir arazide yer aldıklarını kullanışlı olmadıklarını ve aslında yalnızca fotoğraflamak için yapılmış olduklarını fark edersiniz.
Bizi etkisi altında bırakmayan soyut bir dünyanın içine girmiş oluruz. Kabe bir parça elbise ve insan...
Sayfa 102Kitabı okudu
Beşir Ayvazoğlu, Yirmi sekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin Paris'te seyrettiği bir opera için hayretle 'Her hikayeyi her oyunda daha henüz yeni oynuyorlarmış gibi gösteriyorlarmış' dediğini hatırlatarak, bir oyunun her seferinde hiç değiştirilmeden oynanmasının bir Osmanlı'nın anlayabileceği bir şey olmadığını söyler.
Sayfa 116Kitabı okudu
60 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.