Bozkır, bu benimkine hem benzeyen, hem benzemeyen o güzelim hüzünlü yolculuk öyküsü, bilirsiniz, "Bu hayat nasıl bir hayat olacak acaba?" sorusuyla biter.
Çok uzaklardan geliyordum ve birbirimizin dilini konuşmuyorduk.
Doğrusu, o sıralar pek önemsemiyordum bunu.
Ortak dilin, ortak sözcükler demek olmadığını biliyordum.