Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğu'dan Batı'ya Düşüncenin Serüveni 1. Cilt

Kolektif

Doğu'dan Batı'ya Düşüncenin Serüveni 1. Cilt Sözleri ve Alıntıları

Doğu'dan Batı'ya Düşüncenin Serüveni 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Doğu'dan Batı'ya Düşüncenin Serüveni 1. Cilt kitap alıntılarını, Doğu'dan Batı'ya Düşüncenin Serüveni 1. Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- " (…) Aşkınlıktan ilham alan bilge, insanlığa kutsalı hatırlatır..."
İnsan Yayınları
makale notları-6
Mevlana, tarih boyunca Türk insanının zihniyetini ve ufkunu inşa eden, onu akıl ve gönül iksiriyle yoğurarak dönüştüren en önemli şahsiyetlerden birisidir. Bu yolun saliklerine kazandırdığı ve bizim Mevlevi nezaketi ve çelebi tavrı dediğimiz bakış açısının bir rahmet gibi bu toprakları kuşattığı bir gerçektir. Çelebi tavır, ahlaki ve estetik açıdan tamamlanmışlıktır. Çelebi, işlerinde hüsn-i tedbir sahibidir; bu sebepten de gün içinde hep olumlu cümle kullanmaya özen gösterir. Mamafih sosyal hayat içerisinde insana değer verir ve ona anlayış ve sevgiyle yaklaşır. Çünkü o, varlığı mana ve mazmunuyla idrak etmiştir; gerçek failin farkındadır. Türk irfan hayatı, çelebi tavırdan beslenmiştir. Bir de "agah" tabiri vardır; "agah olmak" şeklinde de kullanılır; uyanık, anlayışlı, sezen, bilen kişi demektir. Mevleviler uyuyan kişiyi ürkütmeden, nezaketle ve nezahetle "Derviş agah ol!" diyerek uyandırırlar. Binaenaleyh "agah kişi" gerçek yolu bilen, daima uyanık ve daima hakikatin peşinde, sezgisi ve ufku açık olacakları sezen çelebidir. Nitekim Mevlana, her seviyeden insanı alır, onu medeniyete, sanata ilim ve irfana uyandırarak kabiliyeti oranında, yüksek anlayış ve idrak seviyesine çıkartır. Bu anlayış ve idrak seviyesinin tezahürü olan çelebi tavır, Türk irfanına yön vermiştir.
Reklam
makale notları-22
Netice, Cahiliye, İslam öncesi Arapların yaşadığı dönem için ad olmuştur. Ayrıca, genel anlamda Cahiliye, Allah'ın irade ve hidayetinden uzak bütün çağlar için de kullanılır. Cahiliye toplumunun en açık özellikleri arasında, putperestlik, kabile taassubu, ırkçılık, kabalık, kendini seçkin ve seçilmiş görme, dini alanda helal ve haram kılma yetkisini kendinde görme gibi hususlar sayılabilir. Ayrıca şairlik, kahinlik, sihirbazlık gibi gözde mesleklerin yanında, her türlü sefahatin kol gezdiği, insan haklarının ihlal edildiği, zayıfların ezildiği, özellikle kadınların bir meta haline getirilip cinsiyet ayrımcılığının olabildiğince derinleştiği o devrin bir yaşam biçimidir. Bu, İslam gelinceye kadar devam etmiştir
makale notları-15
Aydınlanma döneminin Ortaçağ Hıristiyan dünyasının karanlık dönemine bir tepki olduğu söylenir. Bu büyük ölçüde doğru olabilir. Fakat şu bir gerçek ki, İslam dünyası karanlık bir dönem yaşamamıştır. Aydınlanma'nın doruk noktasını temsil eden Kant, fizik dünyayı ve ahlak dünyasını akıl yoluyla kavramayı amaçlamıştır. Şüphesiz bu anlayışı aşırıya götürmek ve aklı inançların önüne koymak, hatta inançları yok farzederek hareket etmek de mümkündür. Fakat böyle bir "tehlike" tarih boyunca hiçbir zaman uzun bir süre gündemde kalamamıştır. Felsefenin doğası gereği sorgulamasına karşılık teoloji (diğer bilgi sistemleri gibi) kabuller üzerine kurulur. Felsefe, teoloji olmadan yoluna devam edebilir; ama aynı şey teoloji için söylenemez. Akıl, İslamiyetin en değer verdiği özelliklerimizden birisidir. Aklı doğmatizmden kurtarabilmenin temel koşulu, bilim ve felsefedir.
Timur ile başlayan Orta Asya merkezli, hareketliliği yüksek ikinci büyük dalga ise, kuşatıcı ve güçlü İslam dünya görüşü dolayısıyla aynı bölgelerde me- deniyet birikimi bakımından çok daha kalıcı bir etkide bulunmuştur.
makale notları-17
Ön Hint-Avrupa dil ailesinde 'mırıldanmak, homurdanmak, ağız' gibi anlamlara gelen mu (1J) köküne benzeyen yunanca my kökünden türeyen mythos 'söz', 'hikaye' anlamlarına gelmektedir. Yine Yunanca 'söz', 'doktrin' gibi anlamlara gelen logos isminin eklenmesiyle türeyen mitoloji, genel anlamda mit çalışmalarını ya da belli bir kültüre ait mitlerin
Reklam
makale notları-12
Avrupa'yı karanlıktan aydınlığa çıkaran İslam felsefesi ve bilimi olmuştur. Niçin bu döneme "Skolastik Dönem", dönemin anlayışına "Skolastisizm" ve dönemde yetişen bilginlere "Skolastik" denir? Çünkü Batılılar kendileri II. yüzyıldan X. yüzyıla kadarki döneme "Karanlık Dönem" derler. Niçin "Karanlık
makale notları-5
Geleneksel anlamda kelam ilmi, felsefi önermeleri konu alır. Ayrıca varlık ve yokluk, bilgi ve değerler de kelam ilminin konuları arasındadır. Kelam ilmi, varlığın mahiyeti ve eşyanın tabiatından bahseder; eşyanın hakikatini, mahiyetini, düşünce sürecinin keyfiyetini, mertebelerini ve tümellerini açıklar. Bundan sonra özellikle Abbasi, Selçuklu
makale notları-4
Gelenek, bir toplumdaki fertlerin belli bir takım davranışlarının uzun süre icra edilmesiyle fertlerin zihinlerinde oluşan bu davranışların öğretisel yapı kazanması neticesinde topluma atfedilen örf, adet ve alışkanlıkların bütünlüğüdür. 1. Davranışlardaki bütünlük; 2. Davranışlarda zaman içerisinde (nesilden nesile) aktarılan süreklilik; 3.
makale notları-2
Temellendiren düşünce, temel inançları sorgulamaz, başlangıç ilkelerini destekleyici mantıksal önermeleri kurgulamaya çalışır. Sağlam mantıksal çatıyla, inançlar korunmaya uğraşılır. Doğu ise, üstünkörü söylendiğinde, öyle olan dünyayı anlamla doldurmak, çevreyi "yenmek", "denetlemek" yerine; diğer bir deyişle, anlam
473 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.