Son zamanlarda ne zaman King kitabı okusam hep Medyum'u yad ettim,yok dedim yine o kadar gerilmedim.Ve o kitabı bu kadar seven ben yıllar sonra bir kitap dostu sayesinde,Doktor Uyku'nun onun devamını öğrenince hemen sipariş edip okumaya başladım.Ama şunu fark ettim ki,bu derece gerilmemin sebebi sanırım yaşımmış,son yıllarda şahit olduğumuz olaylardan sonra galiba beni hiçbir şey korkutmaz olmuş artık,yaşadığımız hayat yeterince korkunç çünkü
Kitabın konusuna gelecek olursam,Medyum'dan tanıdığımız küçük Danny Torrance,bu kitapta Doktor Uyku olarak karşımızda.Oldukça kötü günler geçirdikten sonra,bir bakımevinde çalışıyor ve yaşlı insanların ölüm anlarında onların yanında olup korkmadan ölüme teslim olmalarına yardımcı oluyor.
Ve oradaki hayatına uyum sağlamışken o güne dek görmediği kadar parlak bir ışıltıya sahip küçük bir kızla,Abra Stone'la tanışıyor. Abra'da çok güçlü olan yetenekler ve onun ışıltısı, hayatta kalmak için ışıltılı çocukların buharına ihtiyaç duyan iblislerin dikkatini çekiyor.Ve onların başında da silindir şapkalı kadın Rose var.Oldukça da acımasız bir tip.Peki Abra tek başına onlarla mücadele edebilecek mi yoksa Dan çocukluk korkularıyla da mücadele edip her şeyin başladığı,Overlook Oteli'nin yanıp kül olduğu yerde yeni bir mücadeleyle mi karşı karşıya kalacak,bunların cevabı kitapta.
Kitabı kısa sürede ve severek okudum,hatta filmini tekrar izlemek aklımda şimdi,çünkü merak ediyorum hala korkar mıyım ki diyeMedyum'u okuyup bu kitabı okumadıysanız hala,okumak keyifli olacak garantisi verebilirim.Grange kadar olmasa da King de seviyorum ben