Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Gönderileri

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitaplarını, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu sözleri ve alıntılarını, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu yazarlarını, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Acı ele geçirdiği bünyeye acımasızca bencillik eder.
Kendimı, kitapların kahramanlarından daha mühim bulduğum için, okumaktan sıkılıyorum. Istırabımın verdiği bencillik mâni oluyor.
Reklam
Okumadan olmaz.Örgü sepetim her zaman yün dolu zaten.
Sen roman okumayı seviyorsun. Fakat onu da okuma, heyecan senin için iyi değil. Sinirlerine dikkat et. El işleriyle meşgul ol.
Az ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki sırrıdır. Goethe' nin bir safsatası ile telkin.
Ruh içinde ruh.
Bazan etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferruatına kadar bunu sezeriz, fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar, fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar.
Bazen de sesimi duyan var mı? Der :Ama kulaklar sağır, ayaklar ağırdır.
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: "Buradayım!" der.
Reklam
O zaman herkesin tek yalan hakkı olmalı. Ötesi kıyamet.
...yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hattâ yıldızlar düşüp gökyü- zünde bin parçaya ayrılmalıdır filan...
Kırklı yaşlar insanın üçüncü doğum günü.
Yatağa girerken, her büyük felaketimde olduğu gibi, kendimi birkaç yaş birden büyümüş hissettim. Kırkını geçmiş insanların tecrübelerine sahip olduğuma inanıyordum.
Hislerini hissetmeyen Nüzhet...
Ben Nüzhet'in kahkahalarından ürkerim, bu, bir silahtır ki Nüzhet onu başkalarının zaafları üzerine merhametsizce boşaltır. Ağzından bu kısa, kesik ses parçasının dışarıya sıçrayışı kendisi için o kadar gayri ihtiyaridir ki infilaktan sonra o da her zaman şaşırır, bazan utanır ve nadir olarak da açtığı yaraya acır. Nüzhet'in birçok heyecanları otomatiktir.
Kendimi çok sevdiğim an, kendime çok acıdığım an.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.