Don Kişot’un Dönüşü
G. K. ChestertonEn Eski Don Kişot’un Dönüşü Gönderileri
En Eski Don Kişot’un Dönüşü kitaplarını, en eski Don Kişot’un Dönüşü sözleri ve alıntılarını, en eski Don Kişot’un Dönüşü yazarlarını, en eski Don Kişot’un Dönüşü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Neden grev yapıyoruz? Çünkü yapmadığımız takdirde varlığımızı unutuyorsunuz.
Sayfa 20 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
"Kimsenin okulda bir şey öğrendiği yok..."
"Birilerinin bir şeyler öğrenebileceği tek yer hayat, bu muhteşem hayat."
Sayfa 37 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
...sokaklarda nutuk çekip durmaktan, varoş meyhanelerde ahkâm kesmekten ve kendinden daha görgüsüz insanlara kafa tutmaktan burnu havaya kalkmış. Ama gerçekten kültürlü insanların arasına bir kere karışsın, bak nasıl farkına varacak aptallığının.
Sayfa 37 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Sorular
“Acaba,” dedi, “sık sık duyduğumuz 'çok geç' kavramına ne kadar bel bağlamalıyız? Bazen ya çok doğru ya da çok yanlış gibi geliyor. Ya her şey çok geçtir ya da hiçbir şey için geç değildir. Gerçekle hayal arasındaki sınırın tam ortasında duruyor sanki. Herkes hata yapar; hiç hata yapmayan insan hiçbir şey yapmayan insandır derler. Fakat sizce bir insan hata yapıp başka hiçbir şey yapmıyor olabilir mi? Yaşama şansını kaçırabilir mi?”
Sayfa 64 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Hep böyle yaparlar
“Hep böyle olur,” dedi. “İlk önce onu lağıma atarlar sonra da orada olduğu için suçlarlar. Bir çocuğu donuklaştırıp aptal yapana kadar kafasına çekiçle vurduktan sonra onu dangalak olmakla suçlamak gibi.”
Sayfa 102 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Çünkü hayatı pürüzsüz ve hızlı bir akış halinde olan, kendinden memnun, tebessümünü eksik etmeyen, hiçbir zaman yoldan sapmamış insanlar gerçek bir engelle karşılaştıklarında dağılırlar.
Sayfa 112 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
İnsan adil olmayan efendisine ses çıkarmıyor da adil bir efendiye soyluları bile ayaklanıyor; şövalyeleri onu sırtından bıçaklıyor...
Sayfa 119 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
“Eski toplum dürüsttü ve siz yalanlar düğümüne gömülmüşsünüz. Kusursuzdu ya da acısızdı demek istemiyorum. Ama kusurluya kusurlu, acıya da acı denilirdi. Despotlardan ve toprak ağalarından falan bahsedip duruyorsunuz, pekâlâ baskı ve eşitsizlik de var; fakat hiçbir şeye ismiyle hitap etmeye cesaretiniz yok. Savunduğunuz her şeyi başka bir adla savunuyorsunuz. Bir kralınız var ve kral olmaya hakkı olmadığını söylüyorsunuz. Lordlar Kamaranız var ve Avam Kamarası'yla aynı şey olduğunu söylüyorsunuz. Bir işçiyi ya da bir köylüyü övmek istediğinizde gerçek bir beyefendi olduğunu, hakiki bir Vikont olduğunu söyler gibi söylüyorsunuz. Bir beyefendiyi övmek istediğinizde gerçek unvanını kullanmamasını istiyorsunuz. Bir milyonerin milyonlarını bıraktığı için sadeliğini övüyorsunuz, başka türlü bencil ve muhteşemlikten uzak oluyor; sanki altının parıldamaktan başka faydası varmış gibi. Papazları papaz gibi olmadığı zaman, ruhbanları kriket oynayabildiği için övebiliyorsunuz. Tek amacı öğretmek olan doktrinleri reddeden öğretmenleriniz var, ilahi olan her şeyi reddeden ilahiyatçılarınız var, Hepsi yanlış, korkakça ve utanç verici bir şekilde utanç dolu. Her şey varlığını sürdürmek için varlığını reddediyor."
Sayfa 128 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Fakat insan dediğimiz acayip ve olağanüstü mahluklar her zaman ya da genellikle kendilerinden bekleneni yapmazlar.
Sayfa 138 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Kendine bu kadar yakın olan şeylerin bu denli yanlış gideceği ya da saçmalığa dönüşeceği hiç aklına gelmezdi.
Sayfa 143 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu