Her zaman acaba hayatımın bir kısmı kitap olsa dışardan okuduğumda nasıl hissederdim diye düşünürdüm ve bu kitabı okuyarak nasıl hissedeceğim konusunda çok net duygular hissettim. İlk başta uyandığında böcek olarak uyanmasına rağmen hala ailesi için hiç sevmediği bir işi kaybetmeme çabası bana ailem üzülmesin diye hiç sevmediğim alanlara kendimi yönlendirmemi hatırlattı. Ailesine destek olmak amacıyla çalışan Gregor’un artık bu desteği isteği dışında nedenler yüzünden sağlayamaması yüzünden ailesinin ona resmen sırt çevirmesi o kadar üzdü ki beni… Son kısmında ise hüngür hüngür ağlamama engel olamadım. Aileniz için kendinizi tanıyamacağınız bir böceğe dönüşmenize rağmen sizden kurtulmak için ilk adımı atanların da aileniz olması çok acı verici bir deneyimdi. Bir kere bile karakterlerden biri neden gregor aniden böyle bi böceğe dönüştü diye sormadı, biri bile bunu nasıl iyileştirebiliriz demedi. Durumu hemen kabullenip bu durumdan kurtulmak için de çabalamadılar… Peki Gregor? Nasıl bir psikoloji içinde ki , artık ailesini geçindirmesine gerek kalmamasına rağmen o evden çıkıp gitmiyor, ailesinden önce o kendine özgürlüğü hak görmüyor, böcekken bile düşündüğü tek şey ailesinin nasıl geçineceği… Hala kalbim acıyor…