Sana büyük şehirlerden bahsedeceğim;
En büyük camiler orda kurulur
En küçük mezarlar orda kazılır
En kara yazılar orda dizilir.
Yüksek minarelerde selâ verilir
Civar hanelerde zina edilir.
Büyük şehirlerde yalan söylenir tosunum.
Halbuki küçük köylerin
Mezarlığı bile yoktur.
Büyük şehirlere bağlanma Mehmedim.
Öyle bir şehre yerleş ki
Küçük fakat bizim olsun
Sokaklarında tanımadığın yüz
Ensesine şamar atamayacağın kimse dolaşmasın
Her ağacına elin
Her karış toprağına terin değsin
Ve kuytu evlerden birinde
Senden habersiz ölenler olmasın
gel çıkalım sevgilim gel
gel kurtulalım birler hanesinden
çekelim gidelim bir uçtan bir uca
açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
sevelim sevelim sevelim
sevebileceğimiz kadar
Kendi çamuruma kendimi katsaydım
Kendimi kendim yaratsaydım!
Evvelâ eldiven gibi çevirip tersine içimi, günahlarımı ayıklardım.
Ağrılarımı yakalayıp bellerinden,
Şüphelerimi tutup ellerinden denize atardım.
Ah gözünü sevdiğim beyaz at
Hanım hanımcık taylardan vazgeç de başka bir şey doğur
İnsan gücünün başa çıkamayacağı
Bir milyar beygir kuvvetinde olsun
Bir tay ki yüreği taş kesilmiş insanlardan
Kahrolan sülalenin hesabını sorsun.