'Roman yazamazsın' baskısına ve İngiltere'nin ikiyüzlü ahlak anlayışı ile idarenin dengesizligine karşı yazılmış, yayınlandığında neredeyse tüm Avrupa ile Amerika'da eleştirilerin hedefi olmuş bu kitaptan yazar Wilde 'Bir ruhun hikayesi' olarak söz etmiş. Üç temel karakter için; 'Basil benim olduğumu sandığım kişidir, Lord Henry dünyanın ben sandığı kişidir; Dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda' demiştir.
Temel sorgular; İyilik /kötülük, Güzellik / çirkinlik, Saflık/ kötülük kavramları altında yaşamda tutku ve arzuların yeri, zevk çılgınlığına varan derin bir Hedonizm (Hazcılık: Hayatı zevklere göre yaşamak) sorgusu.
Ünlü olmayan ressam Basil (betimlemelere bakılırsa aşık olduğu) arkadaşı Dorian'ın resmini yapar, arkadaşı hedonist Lord Henry ile onu tanıştırır. Zevkleri ve güzelliği en üstte tutan Henry'in de yeni gözdesi olan iyi yürekli Dorian, günden güne bohem hayatına sürüklenir ve yaptığı her kötülüğe karşın resminin yaşlandığını, kendisinin genç kaldığını farkeder. Eserde; iyilik ve saflığın kötülüğe evrilmesini bir tür başkalaşım halinde bölümler ilerledikçe görüyor ve o asırda sosyetenin olmak istediği Dorian'ın acıları özelinde, genç ,zeki bir aristokratın tutkularının peşinde çöküşüne şahit oluyoruz. Hemen tüm alıntıların sahibi Lord Henry kötülüğü, saf ressam Basil iyiliği ve Dorian ise iyilikten kötülüğe doğru giden insanoğlunu niteliyor. Ruhunu şeytana satma, Lanet ve evlilik üzerinde derin bir ahlak sorgusu da cabası.
Yazılalı 130 yıl oldu ama sonunda oluşan sualler ile eser, çağının ötesinde olarak görülebilir: OKUYUN