O kadar güzel bir şey okudum ki bugün, o kadar güzel bir şey okudum ki!
İyi ki yazılmış diye diye, iyi ki almışım diye diye...
Bu bir yemek kitabı.
Bir kadının çocukluğundan itibaren anneannesinden gördüğü, öğrendiği yemekleri anlattığı bir tarif kitabı.
Ama aynı zamanda bir ailenin kuşaktan kuşağa geçişinin mutfağa yansıyan sıcacık hikayesi. 70’lerin İstanbulunda, daha dondurucular yokken, marketler yokken, vita yağının sütçü sütünün, bozacıların olduğu yıllarda geçen bir mutfak hikayesi.
Mevsiminde yapılan reçeller, diş buğdayları, lohusa şerbetleri, bayram yemekleri, bayat ekmek tatlıları, irmik helvaları ve onlarca tarif. Doğuma, bayramlara, düğünlere, mevsimlere ve tabi ölüme dokunan, mutfakta başlayıp mutfakta biten bir kitap.
Sıcaklığı, kuşakları birbirine sarmalaması, o bereketli ve becerikli anneanne bir yana tarifler, pişirme yöntemleri, püf noktaları o kadar orijinal ki. Onlarca yemek videosu izleyen, yemek hesabı takip eden, mutfakta bişeyler denemeye bayılan ben şaştım kaldım, bilmediğim ne çok şey varmış bundan sadece 50 yıl öncesinin Türk mutfağına dair.
Ve canım Mehlika Sultan, sevgili torunun Işıl Hanım seni iyi ki bizlerle buluşturmuş.
Ruhuna rahmet.