Başarısızlık nadiren bilinçli bir seçimdi ve çoğunlukla kontrol edilemezdi. Fizik, koşullar ve başka insanlar tarafından belirlenirdi. Kontrol edebileceğimiz şey ise başarısızlığa ne tepki verdiğimizdi.
Hepimizin ihtiyaçları vardı, hepimiz savunmasızdık, hepimiz o kişinin sevgisini dizginlemek için harika bir sebebi olduğuna inanıyorduk. Hayatlarımızı kendimizi değerli kılacak biçimde şekillendiriyor ve sevginin -veya sevgi eksikliğinin- bizi yolumuzdan çıkartıp birkaç yolun kesiştiğini bir yere attığını iş işten geçene kadar fark etmiyorduk.
Sevgi güç seviyesini değiştirebilirdi ama birinin diğerini sevmesini sağlayacak bir güç yoktu. Sevgi özgürce verilen ve karşılığında kabul edilen veya reddedilen bir şeydi.
Temel şeylerin değişmediğini eminim. İnsanlar hala yemek yiyor, sıçıyor ve uyuyorlar, degil mi?
"evet"
"O zaman çok farklı olamaz. Bizim biraz daha Druid eğitmemiz gerek."
O kadar güzel bir dünyanın içine daldım ki ben bu seriyle, gerçek dünyaya dönmek istemiyorum okurken. Yine her sayfasını ayrı bir heyecanla okuduğum bir kitap oldu serinin diğer tüm kitaplarında olduğu gibi. Belki de
Sezen Yıldız hadi hep birlikte okuyalım demeseydi aylarca erteler, başlamaya üşenirdim . game of thrones un dizisi çekildiyse, bu serinin hayli hayli çekilmeli diyorum ve sizi arka kapak yazısıyla baş başa bırakıyorum. Ha bu arada mutlaka okuyun dememe gerek yok heralde .
Hikaye o kadar dağıldı ki nasıl toplayacak yazar tahmin edemiyorum. Yine bir savas ve druidimizin keskin zekası ile harika bir kitap olmus. Seriyi anlatan en iyi üç kelime: fantastik, mitolojik ve cok komik