Richard Ellmann, James Joyce için yazdığı biyografisinde “Joyce okumak geleneksel fikir ayrılıklarının basitleştirilmediği bir gerçekliği anlamak demektir.” der. Hem deha olduğu onaylanmış hem de Joyce kadar eleştirilen, tepki çeken çok az yazar vardır. Joyce, arkadaşı Eugene Jolas’a şunları söyler; “Bana niye saldırdıklarını anlamıyorum. Kitaplarımdaki kahramanlardan hiçbiri 1000 sterlini geçmez.” Evet onun insanları sıradan, önemsiz insanlardı, ama o sıradanın aslında sıradışı olduğunu gösterdi.
Ulysses öncesi hazırlık gibi gördüğüm 15 öyküden oluşan Dublinliler beni büyüledi.
Bir pederin ölümü ile başlayan öyküler, Ölüler adlı bir novellayla son buluyor. Bilinç akışı tekniğini en iyi kullanan yazarlardan biri olarak kabul edilen Joyce, öykülerindeki karakterlerinin iç diyaloglarını çok iyi yansıtmış.
Genelde öykü okumanın kolay olduğunu düşünenlere siz bir de Dublinliler okuyun derim Ben ingilizce aslından okumak istemiştim ki James Joyce’un matematiksel söz dizimi zenginliğini görebileyim. Ama gerçekten işin içinden çıkamadığım noktada imdadıma Fuat Sevimay yetişti. O söz dizimlerini ve eski ingilizceyi gördükten sonra kendisini yürekten takdir ediyorum. Akıcı, muhteşem bir çeviri olmuş.