Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze

Jonathan T. Reynolds

Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze Gönderileri

Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze kitaplarını, Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze sözleri ve alıntılarını, Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze yazarlarını, Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... Gerçek ise, zorluk karşısında bile Afrika'nın bir yaşam ve çeşitlilik kıtası olduğudur. Yoksulluk vardır, ama aynı zamanda zenginlik de vardır ve bu zenginlik para ve mal şeklinde olmasa da, genellikle aile ve toplum şeklinde mevcuttur. Zorluk karşısında da sevinç ve kararlılık vardır. Afrika'ya ilk kez gelenlerin çoğu, sadece yoksulluk ve zorluktan dolayı şok yaşamazlar. Aynı zamanda bu şartların Afrika ruhunu yenilgiye uğratmak yerine Afrika ruhunun bunları yenilgiye uğratmış olduğu gerçeği de onları şaşırtır. Afrika'da hiç yaşamamış olanlar için bu tanımlanması zor bir paradokstur; ama bu, çok az insanın Afrika'ya sadece bir kez gitmesinin ve kıtadan ayrılan birçok Afrikalının daha sonra geri dönmesinin sebeplerinden biridir. Afrika pasif olarak dışarıdan gözlemlenirse, ölüm imgeleri bombardımanına yakalanılır. Afrika'da bulunulursa, yaşamın canlılığının ta kendisi ağır basar.
Sayfa 619 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Afrikalılar olarak ulusal özgürlüğü elde etmek için birlik olmada oldukça başarılı olurken, ekonomik kalkınma ve siyasi istikrar için birleşmede tamamen başarısız olduk
Sayfa 585 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"[Biz] bir zincir içinde kendimizi birbirimize bağlamak için bir araya gelmek istiyoruz. Öyle ki herhangi bir devlet, içimizden birini hepimizle mücadele etmeksizin çekip almasın." Kwame Nkrumah (Gana'nın kurucusu ve ilk devlet başkanı)
Sayfa 566 - Küre YayınlarıKitabı okudu
"İlk önce siyasi hükümdarlığınızı arayın, ardından her şey gelecektir." Kwame Nkrumah (Gana'nın kurucusu ve ilk devlet başkanı)
Sayfa 564 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Herero ulusu ülkeyi terk etmelidir. Eğer bunu yapmazlarsa, onları zorla çıkaracağım... Alman bölgesi içinde silahlı veya silahsız, sürüye sahip olsun veya olmasın, Herero kabilesinden herkes vurulacaktır. Bölgede hiçbir kadın veya çocuğa da izin verilmeyecektir; kendi insanlarının yanına gönderilecek veya vurulacaktır. Bunlar, güçlü Alman imparatorunun büyük Generali olarak büyük Herero ulusuna söyleyeceğim son sözlerimdir... Bu sözler Alman Generali Lothar von Trotha'ya aittir yirminci asrın ilk soykırım emridir. Güneybatı Afrika'da yaşayan Herero ve Nama halkalarının neredeyse tamamı öldürüldü. Kalan az sayıdaki halk ise toplama kamplarına götürüldü ve daha sonra Nazilerin üstün ırk deneyine maruz bırakıldılar.
Sayfa 487 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Sömürge Ulaşım Ağları
Vergilendirmenin birçok çeşidi vardı; bunların bazıları oldukça yaratıcıydı. Erken dönemde Afrikalıları vergilendirmenin en yaygın yöntemlerinden birisi, hane vergisiydi. Vergi tahsildarları bir kasaba veya köyü ziyaret eder, çatıları sayar ve topluma, ev sayısına dayalı bir vergi faturası çıkartırdı. Buna karşı hızlı bir şekilde geliştirilen bir çözüm olarak daha az sayıda ama daha büyük evler inşa edildi ve böylece yetkililer kelle vergisi (kişi başına vergi) ve ölçek değişikliğinden daha az etkilenecek başka şeylere dayalı vergiler gibi diğer türde vergilere geçtiler. Örneğin Zengibar'da adanın balıkçı toplumlarını para ekonomisi ve vergi dünyasına çekmek anlamına gelen bir kano vergisi vardı.
Sayfa 440 - Küre yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Etiyopya: Avrupa Emperyalizminin Çöktüğü Yer
Kilise İsa'nın kaç defa doğduğu sorusu üzerinde derin ve kimi zaman şiddetli bir şekilde bölünmüştü. Bir düşünce okulu (sost lidot) İsa'nın bir kere ezelde, bir kere rahimde ve nihai olarak bilinen fiziksel anlamda doğduğuna inanıyordu. Diğer kamp (Ewostathianlar) ise, İsa'nın çoklu doğası olduğunu -Monofizit (Tek Tabiatlı) düşüncenin karşıtı bir düşünce- önerdiği için bunu reddeder. Her durumda, bu birbirleriyle çekişen teolojiler kiliseyi ve ana şehirleri böldüler.
Sayfa 427 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Xhosa halkının bu durum karşısındaki tepkisi, durumun kendisi kadar çaresizdi. 1850'lerin ortasında Hristiyan öğretisinden kısmen etkilenmiş olduğu görülen Nongqawuse adlı genç bir kıza "vahiy" indi. Sifu- ba-Sibanza ve Napakade adında iki ilah, Xhosa halkı için vahye dayanan bir değişim getirecekti. Buna göre, Xhosa halkı sürülerini öldürürse, tüm tahıllarını tahrip ederse ve kaplarını kırarsa, onlar için yeni bir çağ doğacaktı. Bu iki ilah, Xhosa halkının sürülerini yeniden toplayacaktı. kapları tahılla dolup tașarak geri dönecekti, ataları geri gelecekti ve beyazlar da denize sürülecekti. Xhosa halkının bunu denemeye istekli olması bile, durumlarının ne kadar vahim olduğunu açıkça göstermektedir. 1857 yılında sürülerini öldürmeye ve tahl stoklarını tahrip etmeye başladılar. Ancak ataları geri gelmedi, sürüleri mucizevi bir şekilde geri dönmedi ve beyazlar inatçı bir şekilde yerlerinde durmaya devam etti. Aynı tarihlerde bir akciger hastalığı salgını bölgeye yayıldı, katliamdan geriye kalan büyükbaş hayvanları öldürdü. Ardından korkunç bir kıtlık geldi. Binlerce insan öldü, binlercesi de göçmen ișçi olarak Cape Sömürgesinde iş aramak zorunda kaldı. Xhosa Hayvan Katliamı, Ingilizler için mükemmel bir fırsata dönüştü. Bir yandan Xhosa halkının kalan tüm gücünü silip süpürdü, diğer yandan da Cape'de çok ihtiyaç duyulan işgücünü sağlamış oldu.
·
Puan vermedi
Pek çok insanın ve insan topluluklarının ilgi duyduğu, hakkında bilgi edinerek merakını gidermek istediği bir coğrafyadır Afrika. Fakat bu arayış çabası sonucunda ulaşılan veriler, genelde Afrika gerçekliğiyle pek de örtüşmez. Temelde bunun birçok nedeni vardır. Bölgenin coğrafi anlamda uzak kalmış olmasının ve küresel emperyalist propagandaların kasıtlı spekülatif çarpıtmalarının da bu yanılmaların oluşmasında parmağı vardır. Bölgenin fiziksel şartları, bölge insanının yaşayış biçiminde, kıyafet tercihinde ve gündelik alışkanlıkları üzerinde nasıl etkili olmuşsa insanlar da fiziksel şartlar üzerinde belirleyici olmuştur. Bu anlamda aralarında çift yönlü bir etkileşim olduğu ifade edilmelidir. Afrika kölelik kurumunun en uzun ve en yoğun biçimde var olabildiği bir pozisyondadır. Bunun yanında itikâdi anlamda ilk olarak Hristiyanlığı benimsemişlerdir. İslam ordularının bölgeye ulaşmaları ile birlikte Türk-İslam kültürü bölge halkında epey kabul görmüş ve geleneksel anlamda bir bağlantı kurulmuştur. Zaman içerisinde dönüşen dünyada kapitalist ekonomik modele uyum sağlamış, yeni dünya düzeninin çarkları arasında sisteme entegre olmuşlardır.
Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden Günümüze
Dünya Tarihinde Afrika Tarihöncesinden GünümüzeJonathan T. Reynolds · Küre Yayınları · 201615 okunma
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.