Müthiş bir seriye veda ettim... Favorilerim arasında olduğu kesin.
Serinin son kitabında yok yok gerçekten. Aksiyon hiç bitmedi nerdeyse. Ama çok fazla kayıp da oldu. Reef'in ölmesi hiç beklemediğim bir şeydi, hata inanmadım hala geri gelir diye bekledim. Soren'in babasının ölmesi de beklenmedikti. Hele Cinder'in ölmesi aşırı şok oldu ve hala inanmıyorum çünkü son sayfaya kadar ortaya çıkmasını bekledim. Onun büyümüş halini görmeyi çok isterdim.
Peregrine ah ne acı çekti, çok üzüldüm ve en sonda konseyde bile yer almaması biraz üzdü ve beklenmedikti. Aria'nın yönetimde olmak istemesini biraz anlayamadım ama bir sorun görmedim artık. Sable'in Aria'yaya birden takıntılı hale gelmesi ise hiç beklemediğim bir şey, hatta bu durum açıkça artık ifade edilene kadar başka bir sebebi olabileceğini düşündüm, belki kardeşler bile düşündüm. Çok aniydi. Roar'a gelirse ah üzümlü kekim çok üzüldüm ve en çok onu merak edip ondan endişelendim kitap boyunca, hatta bi ara öldü sandım ve nefesimi tuttum. Genel olarak çok fazla olay oldu, çok acı ve kayıp yaşandı. Durgun Mavi bulundu evet ama biraz buruk bir yer, fakat şehrin ismi fevkalade...
Hoşça kal Cinder City...
