Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey!
Erdal ÖzDüşünüyorum da, Müthiş Bir Şey! Gönderileri
Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey! kitaplarını, Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey! sözleri ve alıntılarını, Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey! yazarlarını, Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey! yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Orhan Kemal öldü. Orhan Kemal'e yeniden başlamanın vaktidir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Sanat eseri, sanatçının kendisidir ama yaratma ânında, geçici olan insancıl tutkuların tutsağı olmamalıdır; çok şey yitirir benliğinden.
Sayfa 95Kitabı okudu
Sanatı başka amaçlara araç kılmak, o sanaterini, bir sanateri olmaktan çok bir düşüneri olmaya götürür. Ve bu yol, sanatı hiçe götürmekten başka bir işe yaramaz.
Her yazar, kendi gerçeğini kendi kurar demiştim. Bu gerçeğin içinde neler olursa olsun, o yazar, içinde yaşadığı toplumun gerçeklerini de göz önünde tutmak zorundadır.
Sayfa 24Kitabı okudu
"Düşünüyorum, okuyorum, öğreniyorum. Bu, çevremdeki günlük hayatını yaşayan, düşüncesi ancak bu çerçevenin içinde doğup gelişenlerden biraz daha ayrılmama sebep oluyor. Gün geçtikçe, okuyup öğrendikçe, onların meselelerini, içinde dönendikleri olayları, ruh durumlarını, tüm bunların sebep ve sonuçlarını açıkça kavrıyorum."
Sayfa 52 - Can Sanat Yayınları - I. Basım 2016 •Topal Koşmanın ÖzüKitabı yarım bıraktı
Sözcüklerle oynamak, tanıklıkları, saptamaları sözcüklerle boğuşarak, sözcüklerle sevişerek birer görüntüye çevirmek; bu görüntülerden büyüklü küçüklü birer bütünlük çıkarmak, yani yaratmak; yani bir tür ölümün üstesinden gelip, yaratılan gerçeklerle ölümden de sonra bir uzak noktalara uzanmak, şimdi düşünüyorum da, müthiş bir şey. Bir tür Tanrı'yla yarışmak gibi bir şey...
Sayfa 12 - Can Sanat Yayınları - I. Basım 2016 •SunuKitabı yarım bıraktı
İLLALLAH ETTİK BE. YILLAR GEÇİYOR BU EZİYET DEĞİŞMİYOR
Darbeci bir general yüzünden oradayız. Aziz Nesin'in hazırladığı, demokrasi isteyen bir dilekçeye (Aydınlar Dilekçesi'ne) imza attığımız, imzalar topladığımız için oradayız. Yargılanıyoruz. Enver Paşa denilen o general, meydanlarda bizleri "vatan hainleri" olarak suçlamıştı. O gün sıra bana gelince yaptığım savunmamda öfkeyle şu sözleri söylüyorum, çekinmeden: "Dilekçede ortaya konulan dilekleri, özlemleri vatan hainliğiyle eş tutan anlayış, olsa olsa, düşünenlerden, konuşanlardan, dileklerini açıklayanlardan, yani demokrasiden hoşlanmayan, kaçan bir anlayış olabilir. BU YURDU, BU ÜLKEYİ, BU İNSANLARI SEVMENİN TEKELİ KİMSEDE OLAMAZ."
Sayfa 260 - Can Yayınları
İşte açıkça söylüyorum: Ülkemin bugün içinde bulunduğu durumdan utanç duyuyorum.
Sayfa 199
Demokrasiyi yakalamış ve gelişmiş ülkelerin karşısında, ezik, boynu bükük, ilkel bir topluluğun üyeleri olmaktan sıkıldık. Dünyanın karşısına, başı dik, ülkesiyle, devletiyle övünen insanlar olarak çıkmak istiyoruz artık. Bu ülkeyi, çocuklarımıza, bir bütün olarak, güzelliklerle, insan haklarıyla, özgürlüklerle donatılmış, demokrat, uygar, örnek bir ülke olarak bırakmak istiyoruz.
Sayfa 198
"Suratında, kitapları kavrayan elinde, elini cebine sokuşunda, duruşunda, kendine güvenen ama hiç de rahat olmayan kıvançsız bir diklik, öyle bakıyor gözlük camlarındaki koyu yeşil akşama."
Sayfa 63 - Can Yayınları
Rousseau'nun tabiatı sevişi öyle sanıyorum ki geceleyin olmuştur.