Duvar Geçen
Marcel AyméDuvar Geçen Gönderileri
Duvar Geçen kitaplarını, Duvar Geçen sözleri ve alıntılarını, Duvar Geçen yazarlarını, Duvar Geçen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz prensler için, boynuzlanmak da bir devlet sorunudur.
Benim aşkım sizin o iri, gizemli gözlerinizin gölünde kaybolan bir akarsudur.
"Görüyorum ki haşmetmeap beni bağışlamayacak ... "
"Kadınlar her türlüsünü getirirler insanın başına," dedi Finard.
"Önemli olan içimizde hiç kötülük olmadığını bilmek. Nice insanlar tanırım ki, söyledikleri gibi hiç kötülük yapmamış olsalar bile bu kadarını söyleyemezler. Çok tanırım böylelerini, o kadar çoktur ki sayamazsın!"
"Olan oldu," diye içini çekti. "Üstelemek boşuna. Biz istemedik, ama oldu, üzülmekten başka bir şey gelmez elden ... "
"Sen de benim gibisin," dedi Gonflier.
"Adam öldürecek surat yok sende."
Finard, kara bıyığıyla buldog çenesinin arasından, tatlı bir içlilikle gülümsedi:
"Ne sen, ne ben, başımıza geleni hak etmedik," dedi.
"İkimiz de uslu çocuklardık, en iyiler de kötü kadınlara düşerler hep ... Hiç fark etmedin mi?"
Hiçbir şey söylemeden gidebilecek kimseler vardır, ama ben ona bu kabalığı yapmak istemezdim.
* günah çıkarma
"Senin karını söylemiyorum, sarışını söylüyorum. Daha ilk görüşmede deli gibi tutuldum. Oysa evliydim, bir de kızım vardı, altı yaşında. Olsun. Yapmamalıydın mı diyeceksin? Evet, yapmamalıydım ama insan bir kadına vuruldu mu her şey ters gider."
* bazı insanlar
"Bilmiyorum. Burnumun doğrusuna gidiyorum. Kilometrelerce yürüdüm ... Yoldan ayrılmayı göze alamıyorum."
Bayan Borboie, bu son alçalışı bir hıçkırık içinde sineye çekti, ama bir saniye sonra unutup gitti, çünkü Tanrı Ülkesine girmişti artık, burada niçinler, nasıllar hiç ama hiç anlam taşımıyordu.
Kutsal bir amaç uğruna ölenler, cennete girmeye hak kazanırlar. Hak yolunda çarpışarak Tanrı'yı kendi yanlarına çeken Poldev askerlerinin durumu da bu. Moltonya savaşçıları da aynı durumda. Bize söylemiyorlardı ya Tanrı onlarla da birlikmiş.
Tanrı da, kusursuzluğunu tamamlamak istercesine, büyük ve yürekler acısı bir bela yollamıştı başına. Kadıncağız bu belayla sofuluğunu besler gibiydi, yanık yüreğin mucizesi işte.