Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Queer Düş'ün Serisi

Duyguların Kültürel Politikası

Sara Ahmed

En Eski Duyguların Kültürel Politikası Gönderileri

En Eski Duyguların Kültürel Politikası kitaplarını, en eski Duyguların Kültürel Politikası sözleri ve alıntılarını, en eski Duyguların Kültürel Politikası yazarlarını, en eski Duyguların Kültürel Politikası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutmak şiddetin ya da incinmenin bir tekrarı olacaktır. Görevimiz 'geçmişi unutmak değil etkisini yıkmak olmalıdır.' Acıyı politikaya dahil etmek farklı hatırlama yollarıyla acı fetişizminden vazgeçmeyi gerektirir. Geçmiş ölü değil, yaşıyor; geçmiş şu an açık olan yaraların kendilerinde yaşamaya devam eder.
Mantosunu kendisine doğru çekiştiriyor. Bakıyorum. İkimizin aradındaki boşlukta onun gördüğü korkunç şeyi göremiyorum -muhtemelen bir hamamböceği. Bakışlarından anlaşıldığı kadarıyla çok çirkin bir şey olmalı, bu yüzden ben de kar kıyafetimi ondan uzaklaştırıp kendime çekiyorum. Kadına baktığımda hala bana baktığını görüyorum burun delikleri ve gözleri kocaman. Tam o anda aramızda hiçbir şeyin olmadığının farkına varıyorum; mantosunun değmesini istemediği şey benim... Burada, anlayamadığım ama hiçbir zaman unutmayacağım bir şey oluyor. Gözleri. Kocaman burun delikleri. Nefret.
Sayfa 72 - Siyahi feminist Audre Lorde’ın çocukken trende beyaz bir kadınla karşılaşması
Reklam
Yüzeylerin ve sınırların belirlenmesinde hislerin hayati öneme sahip olduğunu söylemek ,bu sınırları “inşa edenin” aynı zamanda onları bozduğunu da öne sürmektir başka bir deyişle bizi ötekilerden ayıran aynı zamanda bizi onlarla birleştirendir ...
"Ulus yas tutuyor" demek ne işe yarar? Burada hem bir ulusun hisleri olduğu iddiası vardır (ulus hissetmenin öznesidir); hem de bu iddia ulusu "hislerimizin" nesnesi olarak üretir (ulus adına yas tutabiliriz). His dile getirilmeden önce sadece varken, farklı eylem ve yönelimleri şekillendirdirdiği için bir etki olarak "gerçek" olur. "Ulus yas tutuyor" demek ulusu yas tutan bir özneymiş gibi üretmektir. Ona doğru "yönelim" ile " ulus" ortak bir his nesnesi olur. Yani duygular performatiftir ve etkiler üretirken bir yandan da geçmiş tarihçelere dayanan konuşma edimleri içerirler.
Diğer önemseme şekilleri gibi, merhamet de böyle bir ızdıraptan bizzat sorumlu olan ekonomik ve sosyal bağımlılık örüntülerini güçlendirebilir.
Batı, ötekilere verir vermesine de o verme kapasite de zamanında başkalarından aldıklarıyla oluşmuştur.
Reklam
Batı alır, sonra verir ve verme anında alma eylemini hem gizler, hem de tekrarlar.
Benlik ile dünya arasındaki sınır olan ten aracılığıyla her insan bir çok izlenime maruz kalır.
Beden problemsiz bir şekilde işliyorken yok olma eğilimindedir ; dikkatimizi en çok bir fonksiyon bozukluğu olduğunda çeker.
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.