Duygusal Zekâ EQ sözleri ve alıntılarını, Duygusal Zekâ EQ kitap alıntılarını, Duygusal Zekâ EQ en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hipokampus kuru gerçekleri hatırlarken, amigdala o gerçeklerle bağlantılı olan duygusal çeşniyi kaydedip saklar. İki şeritli bir yolda öndeki arabayı geçmeye çalışırken kıl payı bir çarpışmadan kurtu lursak, hipokampus yolun hangi kısmında bulunduğumuz, kiminle olduğumuz, diğer arabanın neye benzediği gibi olayla ilgili ayrın tıları kaydeder. Ancak sonradan ne zaman aynı şekilde bir arabayı' geçmeye çalışsak, tedirginliğe kapılmamızı sağlayacak olan amigdaladır.
“Bir yüzün kuzenimizin olup olmadığını ayırt eden hipokampustur. Ondan pek hoşlanmadığınızı ekleyen ise amigdaladır.” ☆°𝓛𝓮𝓓𝓸𝓾𝔁
Duygusal patlamalarımızın bizi o kadar şaşırtabilmesinin bir nedeni de, çoğu zaman, her şeyin karmakarışık olduğu ve olayları anlayabilmemizi sağlayacak sözcüklerden henüz yoksun olduğumuz erken bir dönemden kaynaklanmalarıdır. O karmaşık duygulara sahip olabiliriz, ama onları oluşturan anıları ifade edecek sözcüklerimiz yoktur.
One of the reasons why our emotional outbursts can surprise us so much is that they often originate from an early period when everything is chaotic and we do not yet have the words to make sense of things. We may have those complex emotions, but we don't have the words to express the memories that make them up.
Birçok bulgu gösteriyor ki, duygusal yetenek sahibi -kendi duygularını tanıyan ve idare edebilen, başkalarının duygularını okuyup onlarla etkili bir şekilde başa çıkabilen- kişiler, hayatın her alanında -gerek romantik, yakın ilişkilerde, gerekse kuruluş içi politik ilişkilerde başarıyı belirleyen sözsüz kuralları kavrama becerisinde- avantajlıdırlar.
Numerous findings show that people with emotional ability - the ability to recognise and manage their own emotions, to read and deal effectively with the emotions of others - have an advantage in all areas of life, whether in romantic and intimate relationships or in the ability to grasp the non-verbal rules that determine success in political relations within organisations.
Bir ilişkinin bitişiyle kederlenmek ve “demek ki ben artık hep yalnız kalacağım” gibi düşüncelerle kendine acımak doğal olsa da, yılgınlık duygusunu artıracağı kesindir. Bir an bunun dışına çıkarak ilişkinin o kadar da harika olmayan taraflarını ve ikinizin uyuşmayan yanlarını düşünmek -yani kaybınızı farklı, daha olumlu bir açıdan görm ek- üzüntünün ilacıdır.
Although it is natural to feel sad after the end of a relationship and to feel sorry for oneself with thoughts such as "so I will always be alone from now on", it is certain that it will increase the feeling of frustration. Taking a moment to step outside of that and think about the not-so-great parts of the relationship and the parts of you that don't fit together—that is, seeing your loss in a different, more positive light—is the antidote to sadness.
Duygusal iniş çıkışlarımız arasında küçük tümseklere çarpsak da, çoğumuz ortalarda bir yerde oluyoruz.
While we may hit small bumps in our emotional ups and downs, most of us fall somewhere in the middle.
Desiderius Erasmus
"Jüpiter akıldan çok tutku bahşetmiştir. Bunun oranı hesaplandığında 24 ‘e 1 olduğu görülür. Aklın mutlak gücüne karşı koyması için de iki hiddetli asi yaratmıştır; bunlar öfke ve şehvettir. İnsan hayatındaki yeri kolayca fark edilebilen bu iki gücün birlikteliğine akıl ne kadar karşı koyabilir ki!
Diğer ikisi gittikçe seslerini yükseltir, karşı koyar, aklı yok etmeye çabalar.
Aklın tek yapabildiği ise bağıra çağıra erdemli olmanın yollarını tekrarlamaktır, ta ki tükenene, vazgeçene ve boyun eğene kadar."
Aramızdaki en zeki insanlar gem vuramadıkları tutkuların, söz geçiremedikleri dürtülerin esiri olabiliyor; yüksek IQ’lu kişiler özel yaşamlarını hayret edilecek ölçüde kötü yönetebiliyor.