Vhalla kendine ne olduğunu hatırlattı. O ölümdü; Kuzey'in celladıydı. Eğer kaderleri onun ellerindeyse baltayı mümkün olduğunca hızlı ve temiz savurmalıydı...
.
.
Keder mantıklı değildi, kendi kendine beslenen bir ateşti.
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım #havauyanıyor serisinin üçüncü kitabı olan, #toprağınsonu kitap yorumuyla geldim... Ateş düştükten sonra, Vhalla için, kaçınılmazı yapmak tek seçenek olmuştu... O hem ordunun malı, hem iflah olmaz bir aşıktı... Aldrik kurtulsun diye, Kuzeyi bir uçtan bir uca ve tek başına aşacak kadar da gözü karaydı... Peki ya sonra...
.
.
Kuzeyliler ile savaş için çıktıkları yol, pek çok zorluğa gebeydi ve aşk, bunlar içinde en masumuydu... Belki de en zoru!... Vhalla, tüm yeteneklerini keşfetmiş, gücünün doruğunda, yapabileceklerinin farkındaydı... İmparatorluğu için , büyük bir zafer hedefliyordu... Yerkırıcılarla girdiği göğüs göğüse mücadele de bunun içindi, Aldrik ile sırt sırta verdiği savaş da... Hava ve ateşin uyumuna hayran kalacasınız... Peki ya zafer yakın mıydı?
Çevreleri cesetlerle kaplıyken sevinmek ona anlamsız geliyordu. Eğer zafer böyle görünüyorsa yenilgi neye benziyordu?